Geliyor gelmekte olan

AMERİKAN dış politikasında "Eyvah Çin ve Rusya daha güçlü bağlar kuruyor. Kuzey Kore ve İran da buna katılıyor ve meydan okuyorlar" endişesi hakim. Bu bakış açısı, istihbarat örgütlerinin elinde olan maşa terör örgütlerinin sahaya daha fazla sürüleceğini gösteriyor.
Moskova'daki terör saldırısına ve 150'yi aşkın kişinin konser salonunda öldürülmesine bu açıdan bakmak zorundayız.
Sonuç olarak Moskova saldırısını üstlenen DEAŞ, CIA, MI6 ve MOSSAD tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Bu üç istihbarat örgütü ortak hareket ediyor, Moskova'ya terör ihracı gibi operasyonlarda birlikte hareket ediyor. Nitekim saldırının hemen öncesinde Amerika Dış İşleri Bakanlığı "Moskova'da terör saldırısı olacak" diyerek Rusya'daki vatandaşlarını uyardı. Buna İngiltere ve Almanya da eşlik etti. İsrailli Bakan da "Rusya büyük bedel ödeyecek" diye açık açık tehdit etmişti. Biliyorlardı çünkü organizatör kendileriydi. DEAŞ ellerinde kuklaydı. Ukrayna üzerinden örgütü Moskova'ya yolladılar.
İçlerinde Ukrayna ordusunda Ruslara karşı savaşan bir eleman bile vardı.
Beyaz Saray'ın resmi yayın organında dün ilginç bir haber vardı. Haber "Amerikalı askeri ve savunma yetkilileri, Rus-Çin ilişkilerindeki giderek artan yakınlaşma, Batı'nın birliğine meydan okumaya ve nihayetinde dünya sahnesindeki güç dengesini değiştirmeye çalışabileceğinden giderek daha fazla endişe duyuyor." diye başlıyordu.
Hint-Pasifik'teki Amerikan kuvvetlerinin komutanı John Aquilino da Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi'nde milletvekillerine konuşma yapıyor ve "Pekin ve Moskova arasında güçlenen ilişki, askeri üniforma içinde son 40 yılda şahit olduğum en tehlikeli şey" diye haykırıyordu.
Amiral Aquilino, bu hafta Washington'da yapılan oturumda, "Bu iki otoriter ülkenin işbirliği bizi farklı bir güvenlik ortamına sokuyor. Kuzey Kore ve İran'la da işbirliğinin arttığına dair işaretler var. Her iki ülkenin de Rusya'ya Ukrayna'daki savaşı için silah tedarik etmeye çalışıyor. Bu durum tüm dünyayı endişelendirmeli" diye uyardı.
Beyaz Saray'ın resmi yayın organı bu son durumu "Pentagon yetkilileri uzun zamandır Çin ve Rusya'yı farklı değerlendiriyordu.
Pekin'in artan askeri kabiliyetleri ve bunları kullanma isteği bir meydan okuma olarak nitelendirilirken, Rusya ve eylemleri daha çok bir tehdit olarak görülüyor. Ancak Amiral Aquilino, Çin, Rusya, Kuzey Kore ve İran arasındaki ilişkiyi yeni ortaya çıkan bir Şer ekseni olarak tanımladı ve 'Buna göre hareket etmeliyiz' çağrısı yapıyor" diye analiz ediyor.
CIA Direktörü William Burns de Rusya'nın Ukrayna'daki başarısının "Tayvan'dan Güney Çin Denizi'ne uzanan coğrafyada, Çin liderliğinin hırslarını körükleyebilir" demişti.
Ukrayna'dan başlayıp, Gazze'ye uzanan yangın bir şeylerin habercisiydi. Tüm yaklaşımlar ve açıklamalar ayak sesleri daha yakından duyulmaya başlanan 3. Dünya Savaşı öncesinde "Rusya ve Çin, ceplerine