İran ne yapacak

1 Nisan 2024 tarihinde İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğunu vurmasıyla derinleşen kriz 12 gün sonra Lübnan'daki Hizbullah'ın İsrail'e 40 roket atmasıyla yeni bir boyut kazandı. 1 Nisan saldırısından sonra İran'ın misilleme yapıp yapmayacağı merak konusuydu. Başkaca bir saldırı olmazsa İran böylece Hizbullah üzerinden İsrail'e cevap vermiş oldu. Bu cevap İran'ın iç kamuoyunu rahatlatır mı bilinmez ama aslında uluslararası hukukta harp sebebi sayılabilecek bir saldırı için oldukça zayıf bir karşılık olduğu söylenebilir. Dolayısıyla İran'la İsrail arasında doğrudan bir savaş çıkma ihtimali de şimdilik oldukça düşük görünüyor. Daha önceki yazılarımda İran'ın sınırlı ölçekte ve vekalet araçları üzerinden cevap verebileceğini belirtmiştim. Adeta danışıklı dövüş veya gösteri saldırısı şeklinde cereyan eden Hizbullah'ın iki gece önce roket atması bu fikrimi doğrular nitelikte. Daha önceden ABD tarafından Ortadoğu'ya yerleştirilmiş olan TAAHAD yüksek irtifa hava savunma sistemi ile PATRIOT füzeleri İran'ın olası füze saldırılarını önleyeceğinden aslında İran ile İsrail arasında zaten konvansiyonel savaş çıkma ihtimali başından beri oldukça düşüktü. Kara ve hava gücü giderek zayıflayan İran'ın bel bağladığı füze sistemlerinin de etkisiz kalması İran'ın bölgede daha da zayıflamasına ve yalnızlaşmasına yol açmaktadır. Bu yalnızlık ve zayıflık ise İran'ı dışarıdaki paramiliter güçlere daha fazla bağımlı hale gelmesine neden olmaktadır. Ve bu paradoks kar topu gibi her geçen gün daha da büyümektedir. Ancak gerginliğin artması asıl İsrail'in işine yaradı. İsrail aleyhine dönmeye başlayan ABD kamuoyu bu saldırılarla tamamen İsrail ve doğal olarak başbakan Netanyahu'nun lehine dönmüş durumda. Böylece İsrail İran korkusu üzerinden ABD'yi istediği noktaya çekerken aynı zamanda Gazze savaşını da büyük ölçüde unutturmayı başardı. Böylece zayıflamakta ola Netanyahu hükümeti de tekrar siyasi olarak güç kazanmaya başladı. Ancak süreç henüz bitmedi. Savaşın ikinci boyutu itibariyle belki de yeni başladı. Çünkü İsrail için İran'ın zayıflığı kullanışlı bir kart haline dönüştü. O yüzden İsrail bundan sonra da durmayacaktır. İran'a saldırılara devam edeceği gibi İran'ın sınırlarını ve gücünü test edecektir. Bu gerginliğin dünya piyasalarına olan yansıması ise İran'a yönelik tepkileri daha da arttırdı. Ortaya çıkan belirsizlik ve olası çatışma riski ekonomik olarak başta enflasyon olmak üzere pek çok açıdan ülkelere ilave iktisadi maliyet olarak yansıdı. Artan petrol fiyatları ile gıda fiyatlarındaki yükselmeler diğer sektörleri de etkilemekte. Şimdilik çok fazla hissedilmese de sürecin bu şekilde yüksek tansiyonda devam etmesinin orta vadede kalıcı ekonomik etkiler yaratacağından korkulmaktadır.