FETÖ denen örgüt çok büyük zararlar verdi bu ülkeye. İftiralar, yalanlar, sahte belgeler, kumpaslar, algı operasyonları ve bilumum ahlaksızlık da Türkiye'ye onlardan miras kaldı.

Bir dönem güçlüydü bunlar ülkede. Her yere sirayet etmişlerdi. Dershaneler sürecinde bize de iftiralar atıp saldırdılar. O günlerde içinde Fethullah Gülen ifadesi geçen ne yazarsak yazalım, avukatı Nurullah Albayrak savcılıklara koşup suç duyurusunda bulunuyordu. Amaç, yalan ve iftira atarak, yargıdaki yandaşlarını da devreye sokup bizi sindirmekti.

Çok uğraştım, hepsinden takipsizlik aldım. Ardından da bu adamlar hakkında "iftiradan" suç duyurusunda bulunup dava açtırdım. Bu çirkin eylemleri dolayısıyla yargılandılar. Ama sonuç vermedi. Fethullah Gülen yurt dışında olduğu ve ifadesi alınamadığı için dava zamanaşımından düştü.

Eğer ifadesi alınmış olsaydı, hiç kuşkusuz cezaya çarptırılacaktı. Bu adam "iftira" suçundan hüküm yiyecekti, sabıka kaydına girecekti ve ne olduğu tescillenecekti.

Kaçtı, gitti, ama bu adam ve oluşturduğu yapının attığı tohumlar bazı yerlerde yeşerdi...

Siyaseti, bürokrasiyi ve toplumun belli kesimlerini kirlettiler. Oluşturdukları kirli yapıyı devam ettirmek isteyenler var bugün. Dün onlar ne yapmışsa, aynı taktikleri kullanıyorlar. Aynı hayasızlıkla sağa sola saldırıyorlar. Son örneğini de Ankara Emniyeti'nde yaşadık...

FETÖ'nün geçmişte yaptığı gibi bir senaryo oluşturmuşlar. Gizli tanıklar bulmuşlar. Önceden kaleme aldıkları suçlamaları önlerine koyup, ona buna çamur atmaya çalışmışlar.

İktidar sahiplerini, namuslu emniyet görevlilerini suçlamaları yetmemiş. Bir de MHP'yi kurumsal olarak işin içine sokmaya çalışmışlar. Ses kayıtları ortada: Cumhur İttifakı ortağı MHP'yi kirletmek ve çamur atmak için çırpınıp çabalamışlar. Hepsi çıktı ortaya, yakalandılar ve yargılanacaklar.

Olmadı, beceremediler, olay başka bir noktaya evrildi. Mesela, Serdar Sertçelik isimli gizli tanığı yurt dışına kaçıranlardan Ramazan Kubat'ın