'Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez'

Siz kimsiniz

Seçmenlerin oylarıyla belli bir süre için görev verilen bir siyasetçisiniz. Görev süreniz tamamlandığında yeniden seçim yapılınca siyasetçilerin geleceğini yine seçmenler belirleyecek ve halk bitti derse bitecek.

Sizin önerinizle yapılan anayasal düzenlemeye göre üçüncü kez aday olmanız olanaksız olduğu halde, ana muhalefetin size "mağduriyet kazandırmama" gerekçesiyle buna sessiz kalması yüzünden, geçen yıl tekrar aday olup seçime girmiş olabilirsiniz ama bu hukuksuzluğu yok etmez.

Üstelik TBMM erken seçim kararı almadığı takdirde, bugünkü koşullarda yeniden aday olmanız olanaksızken geleceği kendinizin belirleyeceğini söylemeniz, milletin vekillerinden oluşan ve duvarında "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazan TBMM'nin, dolayısıyla milletin iradesini yok saydığınız anlamına gelir.

Herhalde anayasayı sürekli çiğneyerek hukuk devletini yerle bir etseniz de iktidarı korumuş olmanızdan güç alıyorsunuz.

Durum buysa niye zaman zaman "Sandık hepimizin namusuna emanettir" diyorsunuz Sandığı önemsemiyorsanız, neden yerel seçimlerden sonra "Vatandaşlarımız demokrasimizin sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladı. Seçmenin takdiri hangi yönde olursa olsun makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır" dediniz.

Seçmenin takdiri makbulse, nasıl siz bitti demeden bitmiyor Sandıkta kaybettiğiniz ortaya çıkınca bunu söylemenizin demokrasi ile bir ilgisinin olmadığının farkında mısınız

AMA BİR DAKİKA YOKSA BU BİR DEJAVU MU

Acaba zamanda seyahat edip bir konuşmanızda, "Peki nasıl bir demokrasi Bu demokrasi amaç mı olacak araç mı olacak İşte burası tartışmaya açılmalıdır. Bize göre demokrasi hiçbir zaman amaç olamaz. Demokrasinin ancak ilmi noktada ele aldığımız zaman bir araç olduğunu göreceğiz. Bu medeniyet inanıyorum ki 21. asırda İslam medeniyetinin öne geçtiği bir asır olacaktır" dediğiniz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminize mi ışınlandık

Yoksa aynı dönemde, 1996'da Nilgün Cerrahoğlu'nun yaptığı bir söyleşide, "Demokrasi bir tramvaydır; gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz" dediğiniz günlere mi döndünüz

Öyleyse neden geçen yıl 14 Mayıs genel seçimlerinden önce yandaş televizyonların yaptığı ortak yayında, "Demokratik yolla iktidara geldik. Milletim farklı karar verecek olursa, demokrasinin gereği neyse aynen onu yaparız" dediniz