TBMM'de yaptırılamayan, halk kışkırtılarak mı yapılacak

2025'in son yazısı daha farklı olsun isterdim ama bir gazetecinin halka sorumlu olduğu gerçeğini hiç unutmadığım için, ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda yine endişe duyduğum bir konuda yazıyorum.

DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu, PKK terör örgütünün elebaşı Öcalan'a özgürlük talebiyle 4 Ocak Pazar günü Diyarbakır'da miting yapacağını duyurdu. Açıklanan konuşmacılar şöyle:

- Leyla Zana

- Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı iğdem Kılıçgün Uçar

- PKK/KCK bağlantılı kadın yapılanması Özgür Kadınlar Hareketi adına Ayla Akat Ata

- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan

- 1991'de Bakırköy'deki etinkaya mağazasına PKK tarafından düzenlenen ve 12 vatandaşımızın can verdiği terör saldırısından hüküm giyen ancak bu yıl tahliye edilen etin Arkaş

- "Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan ve geçen yaz şartlı tahliye edilen Veysi Aktaş.

MHP lideri Bahçeli'nin, "CHP'nin bugüne kadar 75 miting yaptığı bir ortamda DEM Parti'nin miting yapması mesele yapılacak bir husus değildir. Hiçbir mahzurlu yanı yoktur" diyerek geçit verdiği toplantı budur!

Anlaşılıyor ki "Öcalan için umut hakkı", halkı kışkırtma yoluyla sağlanmak isteniyor!

YURTSEVERLERE AĞRI!

Bu tehlike karşısında altı yurttaş, anayasal düzeni savunmak için harekete geçti.

Avukatlar İsmail evik, İsmail Sami akmak ve Selçuk Ulusoy, eski YARSAV (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile öğretmen Seyfeddin elik ve eğitimci yazar Suay Karaman, Cumhurbaşkanlığı'na, İçişleri Bakanlığı'na ve Diyarbakır Valiliği'ne planlanan mitinge izin verilmemesi için dilekçe verdi. Açıkladıkları gerekçeler son derece önemli!

1- PKK terör örgütünü, yıllardır ve halen cezaevinden yöneten, böylece ikinci bir suçu işleyen Öcalan için özgürlük amaçlı toplantı yapmak, terör örgütünü ve Öcalan'ı meşru göstermektir.

2- Terör örgütü propagandası yapmak; suç ve suçluyu övmek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, yasalara uymamaya tahrik ve suç için anlaşma suçlarını işlemek demektir.

3- Anayasanın 34, 2911 sayılı yasanın 17-19, 5442 sayılı yasanın 11. maddesi uyarınca, kamu düzenini bozan, suç işlemek için açık ve yakın tehlike oluşturan toplantıların yasaklanması zorunludur.

4- Aksi durum, terör örgütünü halen yöneten Öcalan'a destek veren eylemlere merkezi yönetimin sessiz kalması demektir. Merkezi yönetimin böyle eylem yapılan bölgelerde yetki ve görev kullanmaması, fiilen ikinci plana düşmesi veya adeta bölgeden çekilmesi demektir.