Selam olsun Kubilay'lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim:

7 Ekim'de TBMM'de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir. Bu artık çukurun en dibidir! Tek kurtuluş yolu, Kuvâ-yi Milliye ruhunu diriltecek antiemperyalist, laik, kamucu ve emekten yana bir örgütlenmedir.

O gün genç bir okurumdan bir e-posta aldım. Yazdıklarını okuyunca hem umutlandım hem de şiirinden etkilendim; bu nedenle de gazetemizin okuyucuları ile paylaşmak istedim.

ISTIRAP!

"Merhaba Sayın Zülal Kalkandelen, 20 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak Beyoğlu, İstanbul'da yaşıyorum.

Yazılarınızı dört gözle bekleyip severek okuyorum. Bugünkü yazınızın son paragrafında bahsettiğiniz gibi bir örgütlenme veyahut fikri mücadele/ halkı aydınlatma çabası gerekliliğinde gayret göstermekte cömert ve özverili davranacağımı, bununla birlikte gerek kalem ile gerekse de fiili olarak yapılacak hallerde daima hazır olan bir okurunuzun olduğunu size iletmek istedim.

Son olarak kaleme aldığım bir şiirim:

'ıstırap içindesin

göğe alışkın kanatları çamura bulanmış kuşların ıstırabı içindesin

yangınlar içindesin

cihanı kül eden ateşi kendi mumunu yakmayan yangınların ıstırabı içindesin

kuşkular içindesin

su götürmez gerçekleri kör kuyulara bağırtan kuşkuların ıstırabı içindesin

yanılgılar içindesin

suyu boğmaz ateşi yakmaz sanan yelkenlinin karaya vuran küllerindeki yanılgının ıstırabı içindesin

karanlıklar içindesin

göğü hep mavisiyle tanırken tenha gece karanlığında kaybolmanın ıstırabı içindesin'

Umarım karanlıklar, yanılgılar, kuşkular içinden sıyrılıp tenha gece karanlığında kaybolmadan bu vatan göğünü yeniden mavisiyle tanırız.

Saygılarımla,

Kubilay Kerim"

KUŞAKTAN KUŞAĞA CUMHURİYET MEŞALESİ

95 yıl önce 24 yaşındaki genç öğretmen Asteğmen Kubilay'ı testere ile boğazını kesip öldüren şeriatçıların Atatürkçüleri, aydınları hâlâ hedef haline getirdiği Türkiye'de, 20 yaşında bir Kubilay'dan bu mektubu almanın anlamı büyüktür!