"Ruhu bakımından evet ben AK Parti'den hiç kopmadım. Çünkü kuruluşundan itibaren nice çileli yollarda AK Parti'nin içinde bulunduğumu herkes bilir. Bir adım geriye atmadım. Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Kimse kusura bakmasın. Onların içinden geldim."

Bunları birkaç gün önce söyleyen kişi, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinde "muhalafet" cephesinde yer aldığı yalanıyla altılı masaya oturtulan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu!

AKP ruhunu taşıdığını o seçim döneminde defalarca göstermiş olsa da partisinden 19 isim, 14 ilde CHP listesinden seçime girdi ve 10 aday milletvekili oldu. AKP'nin ruh ikizleriyle oluşturulan o masa, halka umut olarak pazarlandı ve sonuçta taklit, aslını güçlendirdi. Cumhurbaşkanlığına üçüncü kez adaylığı anayasaya aykırı olan Erdoğan'a göz yumulunca da iktidar tekrar AKP'nin oldu.

Emperyalizmin kirli tezgâhıyla Suriye'nin cihatçılara teslim edilmesinden sonra iyice heyecanlanan Davutoğlu, belli ki yeniden AKP'ye katılmak istiyor, en azından Cumhur İttifakı'na göz kırpıyor. Bunun yollarını yapmak için de çoktan harekete geçmiş; Suriye'de Baas rejimi yıkılmadan önce ve sonra hem Erdoğan'a hem de Bahçeli'ye mektup göndermiş.

Davutoğlu ruhen AKP'li olduğunu söyleyince, AKP ruhunun ne olduğunu düşündüm.

O öyle bir ruh ki emekliler 12.500 TL maaşla ölüme mahkûm edilirken AKP'lilere üçer, beşer maaş veren...

Cumhuriyet döneminde yaratılan tüm kamusal birikimi yandaşlara peşkeş çeken,

Beşli çetelerin servetini ihale kıyaklarıyla kat kat büyüten,

Anayasada yazan protesto hakkını kullanan kadınlara, işçilere, muhalif her kesime sokaklarda şiddet uygulayan,

Sınırları kevgire dönüştürüp milyonlarca sığınmacıyı, cihatçıyı Avrupa'dan aldığı para karşılığında Türkiye'ye dolduran ve onlara vatandaşlık verip oy ithal eden,

Siyasal İslamcı ideolojisiyle ülkenin üzerine karabasan gibi çöküp halkı cendereye alan,

Yolsuzluğun tavan yapmasına yol açıp liyakati sıfırlayan,

Milli eğitimi tarikatlara teslim eden bir ruh bu!

AKP ruhu öyle bir ruh ki ABD önderliğindeki BOP'un eşbaşkanlığını yaparken yeni Osmanlıcı politikaları canlandırıp emperyalistlerle iş tutan,

Neoliberal politikalarla emekçilerin canına okuyan,