Peşkeş çekilen topraklara canlı gömülen işçiler...

Ben bu satırları yazarken dokuz işçi hâlâ toprak altındaydı. Erzincan İliç'teki Çöpler Altın Madeni'nde istiflenen 10 milyon metreküp siyanürlü toprağın altında... Şimdi yüzlerce personel, kayıp işçileri arıyor.

Olay günü madende çatlakların olduğu yönündeki ihbarlar üzerine bölgenin boşaltıldığı ve dokuz işçinin kontrol çalışmaları yapmak üzere orada bulunduğu söylense de o sırada bölgede çalışan kamyonların olduğu, ancak geri geri sürerek kaçmaya çalıştıkları video kayıtlarında görülüyor.

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, bölgeye giderek önemli bir belgeyi ortaya çıkardı. Anagold maden şirketi, işçilerin konuşmalarını önlemek için köylülerle 2016'nın parasıyla 130 bin TL karşılığı sözleşme imzalamış ve şirket aleyhine konuştuklarında o parayı fazlasıyla geri alacakları yönünde sözleşmeye bağlayıcı maddeler koyarak halkı esir almış.

SORUMLULAR BELLİ!

14 yıldır işletilen madende bağıra bağıra gelen bu facia karşısında soru net: Açık tehlikeye karşın işçiler neden o bölgede tutuldu O kararı verenler suçludur.

Çevreye siyanürlü solüsyon sızdıran madeni çalıştıran Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding'e ait Lidya Madencilik'in ortaklığında kurulan Anagold Madencilik'in yetkilileri suçludur.

Çöpler Kompleks Madeni Kapasite Artışı Projesi için 24 Aralık 2014'te "ÇED olumlu" kararı verenler suçludur.

Yöre halkı, TMMOB, çevreci örgütler ve bölgedeki yaşam savunucuları madeni kapattırmak için mücadele ederken, "Küçük menfaatlerine halel gelenler olumsuz propagandalarına devam ediyorlar" diyerek madenle "gurur duyduğunu" söyleyen dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım suçludur.

2021'de TMMOB "ÇED olumlu" kararının iptali için dava açtığı, 2022'nin haziran ayında madendeki siyanür taşıyan borunun patlayarak İliç Nehri'ne karıştığı ve maden 22 Haziran 2022'de kapatıldığı halde üç ay sonra tekrar açanlar suçludur.

Anagold firmasına "ÇED olumlu" raporunun verildiği dönemde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan AKP'nin İstanbul adayı Murat Kurum suçludur.

Sadece Fırat Nehri'nin üzerinde değil, fay hattının da üzerinde bulunan havuzlara, bilimsel gerçeklere aykırı olarak "ÇED olumlu" raporu verenler ve önce 16 Nisan 2008'de, sonra 10 Nisan 2012, 17 Mayıs 2012, 24 Aralık 2014 tarihlerinde