Pazarlığı açıklayın!
"Biji Apo" sesleri arasında PKK'li terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı ekrana yansıtıldı.
Taksim'deki oteli dolduranlarla birlikte İmralı heyeti ayağa kalktı ve zılgıtlar salonda yankılanırken Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı yarışında güç kazandıracak açıklama Öcalan'dan geldi.
İster istemez aklıma 2019'da yine Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nden açıklama yaparak HDP'ye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için tarafsızlık çağrısında bulunması geldi.
AKP dönemi boyunca seçimlerde kullanılan Kürt kartı bu kez, Öcalan'ın PKK'nin feshedilmesi ve silah bırakılması çağrısında bulunmasına dönüştü. Terörist başı bu çağrıyı yaparken, PKK'nin feshinden reelsosyalizmin çöküşünü sorumlu tuttu ve cumhuriyet dönemini "tek tipçi" diye nitelendirdi. 40 yıldır Türkiye'yi kana bulayan terörist faaliyetlerine gerekçeler ararken terörizmi meşrulaştıran ifadeler kullandı.
"Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi" dediği terör örgütünün onca masum insanın canını aldığını unutmuşuz gibi utanmadan barıştan söz etti! Üstelik de bunu totaliter bir rejime yönelen AKP iktidarının tüm faşizmiyle muhalifleri ezdiği, laik cumhuriyeti ve hukuk devletini yerle bir ettiği bir ortamda yaptı.
Bu ne çelişkidir diye sormayanlar da heyecanla TV'lerde yorumlarına devam etti.
ETNİKÇİDİNCİ ANAYASA İÇİN İŞBİRLİĞİNE GİDEN YOLBunları hatırlattığımız için sakın ola kimse bize "Barış istemiyor musun" diye sormasın! Kuşkusuz barış içinde yaşamak tüm yurttaşların isteğidir. Ancak Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan bu sürecin arkasında emperyalizmin eli olduğunu, Ortadoğu'da kurulacak büyük Kürt devleti için hazırlık yapıldığını ve sonuçta bunun dönüp dolaşıp DEM ile AKP arasında etnikçidinci anayasa pazarlıklarına dayanacağını bilmeyecek kadar da aptal değiliz.
Emperyalizmin kitle imha silahına dönüşmüş silahlı bir terör örgütünün barışın garantisi olarak görülmesi ve ülkeye terörle yıllarını kaybettiren bir teröristten medet umar bir görüntünün verilmesi, 102. yılında 1923 Cumhuriyeti'nin içine düşürüldüğü ağır durumun sonucudur.
PKK'LİLERE AF MI GELİYORSırrı Süreyya Önder, toplantının sonunda Öcalan'ın çağrı metni okunduktan sonra onun notu olarak ilettiği mesajda ise "Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz pratikte silahların bırakılması, PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" dediğini iletti.