O gençler, İBDA-C bağlantılı cihatçı olsaydı...

AKP'nin 23 yıldır laik Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla adım adım yok etme operasyonuna karşı toplumsal tepki yükseldiğinde hep benzer durumlar yaşanıyor. Birileri Gezi Parkı Direnişi'nde olduğu gibi polise çiçek verme, karşısında durup kitap okuma gibi romantik hareketlerle karşı tarafın sempatisini kazanabileceğini umuyor.

Bu kez de benzeri tavırlar görüldü. Son on gündür süren protestolarda simge görüntünün, polis karşısında gösteri yapan semazen ya da biber gazı sıkan polislerden kaçan Pokemon karakteri Pikaçu kostümlü eylemci olduğunu söyleyenler bile oldu.

"Ne zararı var ki bunun Bu sayede dünyada eylemleri duymayanlar bile duydu" diyebilirsiniz. Komik ya da ilginç bulunan görüntüler üzerinden espri üretenler, kuşkusuz kötü niyetli değil ama sürekli bunlar öne çıkarılınca asıl mücadele gölgede kalıyor.

Çarşamba günkü yazımda anlattığım gibi, gelecekleri çalınan yurtsever gençler laik, tam bağımsız, kamucu ve emekten yana bir ülke istiyor ve ellerinde Atatürk'ün sözleri yazan pankartlarla Cumhuriyet Devrimi'ne sahip çıkıyor, faşizme direniyor. Bunu vurgulamak yerine semazenli ve Pikaçulu romantik paylaşımları yaymaksa medyada birilerinin işine geliyor.

PROTESTOCULARA DEHŞET VERİCİ ŞİDDET!

Oysa gerçekte olan, 23 Mart gecesi Saraçhane'deki mitingin ardından protestoculara uygulanan dehşet verici şiddettir. Her yerde yayılması gereken görüntü, Sol Haber Portalı'nın yayımladığı, foto muhabiri Kemal Aslan'ın kaydettiği görüntülerdir.

Sokak ortasında eylemcilere işkence uygulandığını, zaten yakalanmış olan gençlerin korkunç bir şiddetle karşılaştığını, bir kişinin üzerine onlarca polisin hücum ettiğini belgeleyen görüntüleri Türkiye'de olanları duymayan birine izletseniz, bir savaş filminden ya da bilgisayar oyununundan kurgulanmış sahneler sanır. Hiçbir insan o gece orada olanların gerçek olduğuna inanmak istemez ama yaşandı!

Savcılık ifadesinde gözaltına alınırken gördüğü şiddeti, tacizi, kötü muameleyi anlatanların söyledikleri kan donduracak kadar vahim. Dünyanın duyması gereken bunlardır. Türkiye'nin hâlâ bir "hukuk devleti" olduğuna ilişkin iddiasını sürdüren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kemal Aslan'ın kaydettiği görüntüleri izledi mi ABD'de Türk öğrencinin Filistin'i desteklediği için gözaltına alınmasını haklı olarak kınayan Tunç, Türkiye'de protesto hakkını kullanan gençlere şiddet uygulayan polisler hakkında soruşturma başlatılmasını sağladı mı