Domuz, kalp nakli ve Cübbeli Ahmet Hoca...

Belki yoğun siyasi gündemde fazla üzerinde durulmadı ama bugün önemsediğim bir konudan söz edeceğim. 7 Ocak'ta ABD'deki Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi'nde görevli doktorlar, kalp rahatsızlığı olan 57 yaşındaki David Bennett'e domuz kalbi nakletti. Özel izinle yapılan ameliyat yaklaşık yedi saat sürdü. Cübbeli Ahmet Hoca diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, bu konuda OdaTV'ye şöyle demiş: "Domuz pisliğin ta kendisidir. Tüyünü dahi kullanmak Kuran'da caiz değildir. Başka bir alternatif yoksa mecburi olarak kullanılabilir. Bu durum hayat memat meselesidir, estetik kaygı olmadığı için kabul edilebilir." Olayın beni rahatsız eden yönleri var. Çoğunluk konuya domuz açısından bakmasa da hayvan özgürlüğünü savunan bir yazar olarak bunu dile getirmek bana düşer. Ünlü'nün sözlerini eleştiren birçok kişi, "Domuz kalbini vermiş, daha ne istiyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. Bu yerinde bir tavır ama bu söylem yanlış. Domuz kalbini vermemiştir, öldürülmüş ve ona ait olan kalp alınmıştır. Bir makine gibi kullanılmış, sonra da yok edilmiştir. Bu insanların ve insan dışı hayvanların yaşam hakkı arasında ayrım yapmayı reddeden türcülük karşıtı felsefeye göre etik dışı. Çünkü burada yaşam hakkı ve türcülük açısından sorgulanması gereken bir sorun var. Yanlış anlaşılmasın; bir insanın kendi rızasıyla yaşarken organ bağışlamasına ya da ölümünden sonra ailesinin izniyle bunun yapılmasına elbette karşı değilim. Aksine onu teşvik ederim. Burada söz konusu olan o değil. Ameliyatta kullanılan domuz kalbi, Revivicor adlı bir şirket aracılığıyla elde edilmiş. Virginia merkezli bu şirket, tedavi amacıyla insanlarla uyumlu alternatif doku kaynağı sağlamak için hayvan biyoteknolojisine odaklanıyor. Kalbi alınan domuz, onların yetiştirdiği genetiği değiştirilmiş domuzlardan biri. Bu operasyon için altı aylık bir yavru öldürüldü. İnsan eliyle ve yapay dölleme yoluyla gebe bırakılan bir anne domuzdan kafes içinde doğdu, doğduğu andan itibaren işkence gördü, duyguları olan bilinç sahibi bir hayvan olarak vahşete maruz kaldı. Görmezden gelinen bu gerçekleri yazdığım için bana öfkelenip insan hayatının kurtarılması için önerimi sorabilirsiniz. Kök hücrelerden üretilen belirli dokular, mesela deri, artık laboratuvar ortamındaki yapay koşullarda (in vitro) geliştirilebiliyor ve daha sonra hasta insana nakledilebiliyor. Son yıllarda bu teknolojinin, bir organın tümüyle geliştirilmesi için de kullanılmasına yönelik ciddi çalışmalar yürütülüyor. Çok yakın bir gelecekte bunun da olacağı yönünde bilgiler var. Amerika gibi zengin ve bilimde ileri ülkeler, bir canı kurtarmak için başka bir canı katletmeyi teşvik etmek yerine, buna yatırım yapmalı. Aksi halde organ nakli için hayvan yetiştirme fikri, yeni