Cumhuriyetçilerin birliği!
Geçen hafta sonu Ankara'da önemli bir toplantı vardı. 2023 sonbaharında cumhuriyetçi birikimin parçası olan çok sayıda aydın, sanatçı, bilim insanı ve siyasetçinin laik Cumhuriyet için bir araya gelmesiyle kurulan Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin (THTM) 4. Olağan Genel Kurulu'na hem kurucu hem de Laiklik ve Aydınlanma Komisyonu üyesi olarak katıldım.
Aradan geçen sürede THTM, çok yol aldı; birçok ilde temsilcilikleri oluştu, delegeler seçildi. Türkiye'nin yeni bir emperyalist planla karşı karşıya olduğu bugünlerde toplanan genel kurulda önergeler oylanıp kabul edildi, delegeler görüşlerini aktardı.
BİRLİKTE İNŞA ETMEKBenim üzerine söz aldığım önerge ise "Cumhuriyetçilerin birliği için harekete geçiyoruz!" başlığını taşıyordu. AKP iktidarında emperyalizmin desteğiyle ve sermaye düzeni adına, laik Cumhuriyeti kâğıt üstünde bırakan gerici bir eylemin başarıya ulaştığı tespitiyle başlayan önerge, "halkımızın çoğunluğunun onaylamadığı karşıdevrimci hamleyi püskürtmek için cumhuriyetçilerin omuz omuza vermesinin mutlak bir gereklilik olduğunu" söylüyor ve şöyle devam ediyordu:
"Asla toplumda bir azınlık oluşturmayan, tersine emekçi halkın mutlak çoğunluğunun yararını gözeten ve özlemlerini sahiplenen cumhuriyetçiler, değişik dünya görüşlerinden hareket ediyor olabilir. Siyasal programları ve gelenekleri ayrışabilir. Bunlara bağlı olarak öncelikler de bugüne kadar farklı şekillenmiş olabilir. Cumhuriyetçilerin yaklaşım, yöntem ve pozisyonları arasında çelişkiler de bulunabilir.
Bu gerçeklik, sözünü ettiğimiz görevi ne olanaksız hale getirmekte, ne önemsizleştirmekte, ne de ertelemeye mazeret oluşturmaktadır. Ülkemizin, öncekinden daha güçlü temellerde yeniden bir Cumhuriyet atılımına ihtiyaç duyduğunda ortaklaşan tüm kurum, çevre ve kişiler olarak, farklılıklarımızı görmezden gelmeksizin bir birlikteliği inşa etmekle yükümlüyüz."
CUMHURİYETÇİLER KURULTAYIArdından Prof. Dr. Korkut Boratav Hoca'mızın genel kurula gönderdiği mesaj şu soruları önümüze koydu:
"Cumhuriyetçilik yeknesak bir akım degildir; sosyalist, sol ve sag kanatlar içermektedir. Tartısmalı bir konu, üniter devlet ilkesi etrafında yer alıyor. Özellikle seçmenlerin küçümsenmeyecek bir bölümünü etkileyen Kürt siyasetinin bu konudaki belirsizligi sorunludur. Laikligi tümüyle sahiplenmis, ama üniter devlet ilkesinde Katalonya, Iskoçya örneklerine göre revizyon önerenler, cumhuriyetçilerin ittifakı içinde yer alabilir mi Türkiye'deki Kürt siyaseti komsu ülkelerdeki Kürtlerin devletlesme mücadelesinin ne ölçüde tarafı olabilir
Öte yandan Atatürk-Sultan Abdülhamit ikilemindeki kesinlikle Atatürkçü olan bazı cumhuriyetçiler, Kürt siyaseti hatta üniter devlet ilkesini sorgulayanlarla iletisimi reddetmektedir. Antidemokratik ('ülkücü') savrulma nedeniyle dıslanabilirler mi Örnegin 'Kürt sorunu' ile üniter devlet ilkesi arasındaki iliski nasıl çözülebilir Pratikte sorun, kamu yönetiminde ademimerkeziyetçiligin boyutu, sınırlarıyla ilgilidir: Yerel yönetimlerde özerklik hangi sınırlarda Egitimi kapsayacak mı Eyalet düzenlemeleri tartısma dısı mıdır Kürtçenin egitimi seçmeli derslerle mi sınırlı kalmalı Diger etnik azınlıklar için benzer seçenekler söz konusu mu Bu soruların tartısılması, kendi aramızda yanıtlanması gündemimiz olmalıdır."