CHP yerine AKP'yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

1 Ekim'de TBMM'nin açılışında muhalefet partilerinin Erdoğan'la birlikte verdiği görüntülerden söz ediyorum.

Ama bu kadarla da kalmadı muhalefet; örneğin DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "O fotoğrafa bakıp bize saldıranlar 'Kurtuluş yok tek başına' diyorlar ya, ana muhalefet daha da yalnızlaşır. 'CHP'nin sağında solunda daha önce işbirliği yaptığı hiç kimse kalmasın. Biz bize yeteriz' diyorlarsa kendi bilecekleri iştir" dedi.

ÖNCE HAKARET VE TEHDİT, SONRA ALKIŞ VE GÜLÜCÜK!

CHP mitinglerinde otobüsün üzerine çıkarılıp konuşturulan ve CHP seçmenine alkışlattırılan siyasetçiler, meydanlarda verip veriştirdikleri Erdoğan'ın yanındaki mutlu pozlarının eleştirilmemesini bekliyormuş demek ki.

Herkesin kendileri gibi yanar döner tavırlar içinde olmasını, sağa sola yalpalamasını umuyorlarmış.

Erdoğan'ın yanına dizilerek verdikleri "CHP'siz muhalefet" görüntüsü ile onun ihtiyacı olan "meşruiyeti" sağladıklarının farkında değillermiş gibi, bir de eleştiriye tehditle yanıt veriyorlar!

Ne var ki Babacan'ın CHP'yi yalnızlaştırma tehdidine karşı, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu, seçmenlere "Muhalefete muhalefet etme dönemi kapanmıştır!" mesajını verdi. Yani bu ikiyüzlülüklerin, fırıldaklıkların, ilkesizliklerin sineye çekilmesi gerekiyormuş!

Hani Bahçeli, Özgür Özel'e ağza alınmayacak hakaretler edip sonra karşılaşınca yüzüne, "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah, üzülme, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor" demişti ya, seçmenlerin de buna uygun davranmasını bekliyorlar demek ki.

İKTİDARA GÖZ SÜZENLERDEN MUHALEFETE SALVOLAR!

Babacan gibi, kendi sergiledikleri ilkesizliği görmek yerine, o ikiyüzlülüğü eleştirenleri suçlayan bir muhalefet lideri daha var. DEM Partisi Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Anka Haber Ajansı'na verdiği röportajda şöyle demiş:

"Bilerek iktidar namına çalışan kendisine tırnak içerisinde sol, ulusalcı diyen kimi çevreler aslında bir biçiminde bu fotoğraf üzerinde tepinerek bizim tabanımızı başka yere yönlendirmeye çalışıyor. Bilmeyerek yaptıklarını zannetmiyorum. Bunu yapanlar iyi niyetli değil, niyetleri kırılgan olan Kürt kitlesini aslında muhalefet zemininden uzaklaştırarak tepkilendirecek bir noktaya getirmektir."

Bakırhan, Cumhuriyet yazarı Ergin Yıldızoğlu'nun 6 Ekim tarihli "Bazen bir fotoğraf bin sözcüğe bedeldir" başlıklı yazısını okudu mu bilmem ama Yıldızoğlu'nun DEM'lilerin Erdoğan'a hayran hayran baktığı fotoğrafı betimlemesi mükemmeldi: "DEM vekilleri, aygın baygın gözlerini süzerek, gülerek, adeta bir 'jouissence' (haz ötesi) içinde lidere bakıyorlar; 'basking in the glow of power' deyimi tam da bunlar için."