BOP tıkır tıkır işliyor!
Emperyalizmin Suriye'de ABD ile uyumlu cihatçılarla yürüttüğü planı 1 Ocak'ta anlatmıştım. Öcalan, PKK'nin kendisini tasfiye edeceğini açıkladı, PKK'nin Suriye kolu PYDYPG de federal yapı içinde silahlı güçlerini Suriye ordusuna teslim ediyor. Böylece ileride Irak, Suriye, Türkiye ve İran'daki bölgeleri de içine alacak bağımsız bir Kürt federasyonu oluşturulacak demiştim.
Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) ve Alevileri katleden terörist HTŞ'nin, yani iki terörist örgütün, ABD ve İsrail'in desteğiyle anlaşmasıyla durum netleşti.
ABD, İngiltere, İsrail ve Türkiye elbirliğiyle cihatçı HTŞ'yi Suriye'de iktidara taşıdığında, Batı medyası ve bizdeki Batı güdümlü medyada kutlama yapılırken ben bu köşede, emperyalizmin radikal siyasal İslamcılarla anlaştığını; en büyük kaygının yine kadınlar, kız çocukları, farklı inancı olanlar ya da inançsızlar ve farklı cinsel yönelimi olanlarla ilgili olduğunu; Suriye'de artık laiklik ortadan kalktığı için bu kesimlerin hayatlarının tehlike altında olduğunu yazıp uyardım.
Emperyalistlerin ve yeni Osmanlıcıların Suriye'nin birliğini cihatçı HTŞ'nin sağlayabileceğini umduklarını düşünmüyorum. Aksine HTŞ'nin iktidara çöküşüyle birlikte katliamların başlayacağını ve Suriye'nin her an müdahaleye açık bir hale geleceğini hesap etmiş olmalılar. Çünkü laiklik olmadan Suriye'de birlik sağlanamayacağını öngörmek için dahi olmaya gerek yok!
TÜRKİYE İÇİN ÇALAN TEHLİKE ÇANLARIEmperyalizm, kravat taktırdığı cihatçı teröristlerle anlaşınca Türkiye'ye de ülkeyi 40 yılı aşkın bir süredir kana bulayan ve zaten YPG'ye dönüşmüş olan ABD destekli terörist PKK ile diyalog kurma görevi verildi. Bahçeli'deki ani dönüşümün nedeni budur.
Bir zamanlar Erzurum'da miting kürsüsünden Erdoğan'a seslenip "Oğluna gemi alacak kadar paran var da Öcalan'ı asacak kadar ip mi alamıyorsun Haydi as!" diyerek elindeki ipi fırlatan Bahçeli'nin Öcalan'a "PKK'nin kurucu önderi" diyecek hale gelmesi, ancak emperyalizmin planlarının gereğini yerine getirmesiyle açıklanabilir.
Bölgede olanları iyi incelerseniz, Türkiye'de de Suriye'dekine benzer bir planın uygulamaya konulduğu açık. Suriye'deki mezhepçi bölünmeden sonra, KCK bileşeni bir terörist örgüt yeni rejime entegre edildi, PKK'nin Suriye kolu YPG PYD, komşumuz oldu.
Şimdi Türkiye'de Öcalan açılımı ile aynı anda anayasa değişikliğinin gündeme getirilmesi rastlantı değil. Anayasaya sokulmak istenen etnikçi dinci maddelerle üniter ulus devletin hedeflendiği açık. Türkiye Cumhuriyeti devletini anayasal ilkesi olan laiklikten uzaklaştırıp etnikçiliği ve mezhepçiliği köpürtebilirlerse, gelecekte yanı başımızdaki cihatçılarla başımıza örülebilecek belaları düşünün!