AKP, facianın kendisidir!
Maden çöker, yaşam odası yoktur...
Yüksek hızlı trende kaza olur, sinyalizasyon kontrolü yoktur...
Öğrenci yurdunda asansör düşer, asansörün periyodik muayenesi yapılmamıştır...
Evleri sel basar, altyapı yoktur...
Deprem olur, yardım için vinç yoktur...
Ormanda yangın çıkar, yangın söndürücü uçak yoktur...
Otelde yangın çıkar, duman dedektörü, yangın merdiveni bile yoktur...
Hepsinde de her yer Türkiye'de vatandaşa mezar olur!
Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de 78 vatandaşımızın hayatını yitirdiği dehşet verici yangın, ne kaza ne de doğal afet; tek kelimeyle cinayet! Cinayet çünkü AKP tipi başkanlık sisteminde tüm alanlarda denetleme mekanizmaları felç edildi.
Kartalkaya'daki yangının asıl sorumlusu, tehlikelere davet çıkaran yönetmelik ve yasaları çıkaran AKP iktidarı; temel nedeni ise lanet olası piyasa düzenidir.
SORUMLULAR GÖREVDEN ALINIP YARGILANMALI!AKP döneminde piyasaya açılan denetimler rekabet unsuru haline geldiğinden kâr hırsı insan canının önüne geçti. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik üzerinde 2012'de değişiklik yapan da AKP iktidarıdır.
O değişiklikle projelerin onaylanma sürecinden belediye itfaiye birimlerinin uygun görüşünün alınma zorunluluğu kaldırıldı ve "Projeler, ruhsat vermeye yetkili merciler tarafından onaylanarak uygulanır" dendi. Bu değişikliğin altında dönemin cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül'ün, başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakan yardımcıları olarak Bülent Arınç'ın ve Ali Babacan'ın, kültür ve turizm bakanı olarak Ertuğrul Günay'ın, dışişleri bakanı olarak Ahmet Davutoğlu'nun da imzaları var.
2012'deki yönetmelik değişikliğinden sonra, itfaiye yangın açısından Grand Kartal Otel'de 16.12.2024'te uygunsuzluk belirleyince, otel yetkilileri belediyeye yaptıkları başvuruyu çekip bakanlıkça yetkilendirilen özel bir firmadan uygunluk belgesi almış!
Yurttaşların bu ayrıntıları bilemeyeceği düşünüldüğünden olsa gerek, hem kamu kurumları hem de iktidar medyası günlerdir halka yanlış bilgi veriyor.
Otele işletme ruhsatını veren il özel idaresi, sonrasında denetimi yerine getirmeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı ve işyeri güvenliğinden sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlileri bu katliamdan doğrudan sorumludur!