Mağarada Kapanan 40 Yıl: Türkiye'nin Hayırlı Cuması mı Başladı

11 Temmuz 2025 Tarih bu günü nasıl yazacak bilinmez. Ama biz bugünü, bir halkın sırtında kırk yıldır taşıdığı kanlı yükü yere bıraktığı an olarak kaydedebiliriz.

Bugün Irak Kürdistanı'nın Süleymaniye vilayetinde, Dukan bölgesindeki Şikefta Caseneyê (Casene Mağarası)'nda PKK'ya bağlı bir grup, kameraların önünde silahlarını yaktı. Kimi omzunda kalaşnikof taşıyan kadın militanlar, kimi sakallı genç , yaş almış erkekler

Ellerindeki silahları büyük bir kazana bıraktılar, alevler yükseldi. Yanan sadece silahlar değildi; yanan, 40 yıl boyunca Türk ve Kürt halklarının yüreğini delen, binlerce canı toprağa düşüren bir çatışma geçmişiydi.

Bu törenle, örgüt ilk kez sahada, kameralar önünde, sembolik ama güçlü bir mesaj verdi: "Silah devri kapanıyor."

Mağaranın Derinliği, Tarihin Derinliği

Törenin gerçekleştiği Casene Mağarası, sıradan bir coğrafi nokta değil. 1923 yılında İngiliz bombardımanından kaçan Kürt lider Şeyh Mahmud Berzenci'nin sığınağıydı. Aynı zamanda ilk Kürtçe gazetelerden birinin basıldığı matbaaya da ev sahipliği yaptı. Yani bu mağara, bir isyanın, bir fikrin ve şimdi de bir vedanın mekânı oldu.

Böylece PKK, tarihsel bilinçle seçilmiş bir yerde, dağılma sürecinin ilk adımını atmış oldu. Bu adımda sadece örgütün değil, tüm Ortadoğu'nun ruhuna dokunan bir sembolizm vardı.

Süreç Ne Anlatıyor

Silah bırakma, dört aşamalı bir planın ilk adımı. İlk grup bugün silahlarını yaktı. Süreç 3 ila 5 ay içinde tamamlanacak. AK Parti yetkilileri "tarihi bir fırsat" olarak nitelerken, DEM Parti cephesi ise sürecin "demokratik siyasal alanla desteklenmesi gerektiğini" vurguluyor. Örgütün verdiği mesaj açık: "Silahı bırakıyoruz ama mücadeleyi siyasetle sürdüreceğiz."

Bu, Türkiye için önemli bir eşik. Ancak bunun kalıcı bir barışa evrilmesi, Ankara'nın bundan sonra nasıl bir yol haritası çizeceğine bağlı. Zira daha önceki süreçlerde umutlar çoktu ama irade eksikti, yapı eksikti, toplumsal zemin eksikti.

Silahlar Susar, Söz Başlar mı

Silahlar susuyor, peki söz başlayacak mı

Sadece dağdakilerin değil, şehirdeki siyasi tutukluların, yasal düzenlemelerin, kültürel hakların, ana dilde eğitimin, Kürt kimliğinin eşit yurttaşlıkla tanınmasının da konuşulması gerekiyor. Türkiye'nin yeni anayasasında bu meseleye dair tek bir madde olmazsa, bu tören sadece bir tarih sayfasında kalabilir.

Bunlar konuşulmazsa, mağarada yanan silahlar başka ellerde yeniden soğutulabilir.

Uluslararası Eksen: Bölge Ne Diyor

Bu gelişme sadece Türkiye'yi değil; Irak Kürt Bölgesi'ni, Suriye'deki Kürt yapılanmaları PYDYPG'yi, hatta İran'daki PJAK'ı da doğrudan ilgilendiriyor. Sürecin ABD, AB ve bölgedeki aktörlerle uyumlu yürütülmesi, kalıcı barışın coğrafi zeminini kurabilir.