Finansal hafıza kalemle buluştu
Milliyet gazetesi, yalnızca haber veren bir mecra değil; aynı zamanda bu ülkenin sosyoekonomik belleğini taşıyan güçlü bir kaynak. Bir sabah manşetindeki çarpıcı bir başlık, bir ekonomi köşesindeki sade bir cümle ya da küçük puntolarla yazılmış bir dipnot Her biri bu kolektif hafızanın yapı taşlarını oluşturuyor. Milliyet'in sayfalarında yalnızca günlük gelişmeler değil, geleceğe bırakılmış analizler, dersler ve farkındalıklar saklıdır. Ve bu büyük hafızanın parçası olmak, yalnızca bir gazetede yazmak değil; topluma karşı duyulan büyük bir sorumluluğun da altına girmektir.
İşte ben, tam 25 yıldır bu sorumluluğun bilinciyle yazıyorum. Borsa hareketlerinden faiz kararlarına, yatırım enstrümanlarından dövize kadar pek çok konuyu kaleme alırken, yalnızca finansal verileri yorumlamadım. Aynı zamanda bu verilerin yatırımlar üzerindeki etkilerini, bireyin yaşamına yansımalarını, ülkenin ekonomik bilincine katkılarını da göz önünde bulundurdum. Çünkü ekonomi yazarlığı, sadece rakamları sıralamak değil; okuyucunun yaşamına temas edebilmektir.
Yatırımı sayfaya taşımak
Bilinçli Yatırım, çoğu zaman sadece ekonomik bir faaliyet olarak algılansa da, aslında bireyin hayatını şekillendiren uzun soluklu bir stratejidir. Para kazanmanın ötesinde, doğru zamanda doğru kararlar alabilme becerisidir. Bu anlayışı, Milliyet'in yatırım sayfalarına taşımaya gayret ettim. Günlük iniş çıkışlardan ibaret olmayan, daha büyük resmi gören, okuru bir sonraki adımda ne yapması gerektiği konusunda yönlendiren bir içerik üretmeye çalıştım. Teknik analizlerin arkasına gizlenen hayatları, kararları, umutları ve hayal kırıklıklarını yazıya dökerek, finansal bilginin yansımalarını kaleme aldım.
Bu noktada Milliyet'in yayıncılık ilkeleri benim en büyük destekçim oldu. Çünkü Milliyet, bireysel refahı yalnızca gelirle ölçmeyen; tasarruf, yatırım ve bilinçli tüketim gibi kavramları toplumsal ilerlemenin temel taşları olarak gören bir gazetedir. Yıllar içinde şekillenen bu yayın politikası, ekonomik içeriklerin de yalnızca sayılarla değil, değerlerle yazılması gerektiğini gösterdi.
Yol açan bir usta
Bu satırları yazarken, büyük ustaları anmadan geçmek mümkün değil. Özellikle merhum Güngör Uras Onun gazetecilik anlayışı, ekonomiyi herkesin anlayabileceği bir dile indirgeyebilme başarısı ve "Ayşe Teyze" metaforuyla ekonomiyi evlere taşıması, bizim kuşağımıza büyük bir yol haritası sundu. Ben de onun izinden giderek, ekonomik verileri yalnızca birer sayı değil; karar verme süreçlerinde bireyin kendini konumlandırabileceği pusulalar olarak sunmaya çalıştım. Her yazımda, okura "Bu bilgi seni nasıl etkiler" sorusunu sordurtmak temel amacım oldu.