Borsa İstanbul'da 23 Temmuz'dan bu yana düşen bir trend var. Bir gün yükseliş, ertesi gün düşüş, öngörülemez bir görünüm hakim. Adeta sabır sınıyor. Bu ortamda hisse seçiminde kârlılık analizleri kadar bilançoların borçluluk yapısına daha yakından bakılması gereken bir süreçten geçiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "BIST 50'deki açığa satış yasağını kaldırmayı değerlendiriyoruz" açıklaması bir tepki yükselişi getirse de borsadaki yaraya tek başına merhem olması zor.
BORSADA mevcut trend korunuyor. Son dönemde her hafta bir öncekine benzer olmaya başladı. Yükseliş denemelerinin ardından satış, geri çekilmelerde zayıf tepki yükselişi... Mevzi kaybeden ve adım adım geriye çekilen bir borsa görünümü söz konusu. Döviz kurlarında da benzer bir durum var. Yatay seyir sürüyor. TÜİK verilerine göre eylül itibarıyla yıllık enflasyon (TÜFE) yüzde 49.38 olurken bu yılı yüzde 40-45 aralığında tamamlayacak beklentisi hakim.
KÂR YAZAN ALTIN OLDU
BIST100 Endeksi'nin yılbaşından bu yana getirisi yüzde 19, dövizde ise yüzde 15 civarında gerçekleşti. TCMB konut fiyat endeksine göre konutta son bir yıllık getiri yüzde 27 olurken reel getiri eksi yüzde14 olarak açıklandı. Yatırım araçları içinde enflasyona karşı kendini koruyan ve bir miktar da kâr yazan yüzde 56 ile gramTL altın oldu. Bir de banka mevduatı var.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBorsa özelinde bakacak olursak 23 Temmuz'dan bu yana düşen bir trend söz konusu. Kayıp yüzde 20'nin biraz üzerinde (ayı piyasası). Halen yükseliş için ciddi bir beklenti ve bunu sağlayacak para girişi görülmüyor. Bir gün yükseliş, ertesi gün düşüş, belirsizlik ve öngörülemez bir görünüm hakim. Adeta sabır sınıyor. Gündeme bakarak projeksiyon yapmak da zorlaştı. Ancak borsanın neden bu durumda olduğuna dair görüşler net. Yüksek faiz nedeniyle para girişi yok. Yerli ve yabancı yatırımcının borsaya ilgisi zayıf. Faiz için de enflasyondaki düşüş bekleniyor. Enflasyon için ise biraz daha beklemek gerekecek gibi görünüyor. Ayrıca dış borsalardaki çıkış hareketlerine duyarsızlık devam ediyor.
ABD ve Almanya gibi öncü borsalar yeni zirveler ile rekorlar denerken BIST100 Endeksi'nde düşüş trendi hakim. Bununla birlikte primsiz ve ucuz olduğu konusunda da genel bir görüş hakim. Özellikle son günler hisselerdeki ortak geri alımları bu görüşü kuvvetlendiriyor. Sorun borsanın düştüğü yerden kalkacak gücün henüz bulunamamasında. Borsaya kısa vadeli bakanlar için mesele bu minval üzerinde olsa da orta ve uzun vadeli yatırımcı için hisse biriktirme açısından iyi bir ortamın oluşmaya başladığını söylemek yerinde olacak.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıHİSSE BİRİKTİRMEK İÇİN İYİ ORTAM
092024 dönem bilançoları yayınlanmaya devam ediliyor. İlk gelen bilançolar birkaçı dışında yılın ilk yarısına ait bilançolara benziyor. Ancak henüz az sayıda bilanço yayınlandı. Piyasadaki satış baskısı nedeniyle bilanço sonuçlarının fiyatlandığını söylemek zor. Bununla birlikte orta ve uzun vadeli hisse seçimi için iyi bir dönemdeyiz. Primsiz ve iskontolu hisse sayısı fazla. Muhtemelen 2025 yılında enflasyon muhasebesi olmayacak. Bilemiyoruz tabi ama açıklamalar bunu gösteriyor. Yine de resmi bilgileri beklemek gerekecek. Hisse seçiminde kârlılık analizleri kadar bilançoların borçluluk yapısına daha yakından bakılması gereken bir süreçten geçiyoruz. Ekonomideki yavaşlamanın doğal sonucu olarak borç ödeme gücünün de zayıflaması olağan bir durum. Cuma günü kapanışa doğru Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "BIST 50'Deki açığa satış yasağını kaldırmayı değerlendiriyoruz" açıklaması bir tepki yükselişi getirse de borsadaki yaraya tek başına merhem olması zor. Borsa İstanbul'da temkinli görünüm korunuyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBORSADA TEPKİLER ZAYIF KALIYOR
Borsada dip ve taban arayışı sürerken düşüş trendi devam ediyor. Buna karşılık tepki alım denemeleri zayıf kalıyor. İlk destekler 8.700-8.650 seviyelerinde. Bu seviyelerin üzerinde kalınmaz ise 8.400 ve 8.200 sonraki destek noktaları olarak görülüyor. İlk dirençler ise 9.000-9.070 ve 9.180 seviyelerinde. Olası tepki çıkışının güç kazanması için ilk aşamada 9.180 geçilmeli. Endekste destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Ancak satış baskısı korunuyor.
TCMB BRÜT REZERVLERİ REKORDA
TCMB'nin perşembe günleri açıkladığı parasal büyüklükler ve yabancı işlemleri önemli veriler arasında yer alıyor. Yabancı ne almış ne satmış, TCMB rezervleri ne olmuş resmi gibi bilgiler perşembe günleri 14.00-14.30 saatlerinde açıklanıyor. Buna göre 18 Ekim ile biten haftada; TCMB brüt rezervleri yaklaşık 2 milyar dolar artışla 159.3 milyar dolara ve tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Swap hariç net rezerv ise 40.5 milyar dolara çıktı. Bir önceki hafta 37.2 milyar dolardı.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıHaziran 2023'ten bu yana uygulanan ekonomik programın en belirgin kazanımlarından biri TCMB rezervlerinde oldu. Hatırlanırsa geçtiğimiz yıllarda net rezerv eksi 65 milyar dolara kadar gerilemişti. Bu açıdan gelinen nokta oldukça önemli. Bu sonuç faiz artırımı ve TL'ye dönüşle sağlandı.
Türkiye dünyada en yüksek faizi veren birkaç ülke arasında yer alıyor. Dış piyasalarda ABD ve Avrupa başta olmak üzere faiz indirim süreçleri başladı. Bu durum Türkiye ile dış dünya arasındaki faiz makasının daha da açılmasına neden oldu. Bu açıdan carry trade uygulamaları hız kazanırken TL'ye dönüş sürüyor.
Değerli TL'nin ihracatçı üzerindeki etkilerine ise bir süre daha sabır edilecek gibi görünüyor. TCMB ödemeler dengesi tablosuna göre ocak-ağustos döneminde tahvil bonoya yabancı girişleri 26.7 milyar dolar oldu. Aynı dönem hisse senetlerinden çıkış ise 1.9 milyar dolar. Bu bir bakıma Borsa İstanbul'un bulunduğu seviyenin de izahı gibi.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı18 Ekim haftasında ise; yabancı yatırımcılar 73 milyon dolarlık hisse satarken 115 milyon dolarlık tahvil bono alımı yaptılar. Hisse senetlerinde son üç haftadır satış, tahvil bonoda son iki haftadır alıcı konumdalar.
Aynı hafta diğer dikkat çeken veri ise 58 milyar TL azalışla 1.412.183 milyon TL'ye inen kur korumalı mevduatta (KKM) oldu. Pek bir avantajı kalmayınca erime hızlanarak devam ediyor. Hatırlanırsa zirve 3.5 trilyon TL idi. Kur korumalıdan çözülen mevduat nereye gidiyor diye bakıldığında; dövize gitmediği kesin. Gidecek olsa KKM'de kalırdı zaten. Yılbaşında 176 milyar dolar olan bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 18 Ekim itibarıyla 169 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda. TL mevduatı ise; yılbaşında 8.5 trilyon TL iken 18 Ekim'de 17.9 trilyon TL'ye yükseldi. İki katını aşan bir mevduat artışı var. Bu durum TL'ye ciddi bir dönüşün olduğunu gösteriyor.