Altı aylık bilançolar yayınlanmaya başladı. İlk bilançoların birinci çeyreğe göre beklentilerden daha yüksek performansta gelmesi BIST 100'de etkili oldu. Diğer yandan faizdeki düşüş eğilimi de önemli bir beklenti oluşturuyor. Piyasa bozucu bir haber akışı olmazsa iyimserliğin devamı beklenebilir.

TCMB faiz indirim sürecinin başlamasıyla piyasalarda iyimserlik sürüyor. Önümüzdeki döneme ilişkin faizle ilgili beklentiler düşüşün devam edeceği yönünde olunca borsada çıkış sürdü. Yaşanan "beklenti bitti" satışları derinlik kazanmadan alım yönünde kullanıldı. Ayrıca, BIST100 Endeksi'nde son günlerde dış borsalardan olumlu ayrışma gözleniyor.

BANKA KÂRLILIKLARI DİKKAT ÇEKTİ

Borsada çıkışı destekleyen bir diğer gelişme olarak yayınlanan 06/2025 dönemine ait ilk bilançolar gösterilebilir. Bilançoların az bir kısmı yayınlandı ama genel olarak ilk çeyrek sonuçlarından daha iyi, beklentilerin üzerinde bir tablo var. Önümüzdeki hafta bilançolar daha yoğun şekilde gelebilir. Yayınlanan bilançolarda bankaların kârlılıklarının ilk çeyrek ve geçen yılın aynı dönemine göre korunduğu gözlenirken sanayi şirketlerine ait bilançolarda Koç Holding ve bu gruba ait şirketler dikkat çekti.

Cuma günü Koç Holding'deki prim BIST100 Endeksi üzerinde etkili oldu. Yüksek faize bağlı olarak ekonomideki yavaşlamaya rağmen sürpriz yapabilecek bilançoların olabileceğini geçtiğimiz haftalardaki yazılarımızda vurgulamıştık. Tüketici güven endeksi temmuz ayında 83.5 seviyesine gerilerken halen mart ayının gerisinde.

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI'ı da temmuzda 45.9 (Önceki ay: 46.7) olarak açıklandı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, gerilemeye devam eden PMI verilerinin ardından yaptığı açıklamada, sanayici için durumun çok ciddi olduğunu belirtti.

İYİMSERLİK SÜREBİLİR

Borsaları yukarıya taşıyan kârlı, canlı şirketlerdir. Bilançolar bu açıdan önemli ve genel ekonominin seyri hakkında da iyi bir barometre. Şimdiye kadar yayınlanan az sayıdaki bilançolar ilk çeyreğe göre daha iyi sayılır. Olumlu şirket bilançolarının fiyatlanması için piyasa şartlarının da uygun olması gerekecek. Bir bakıma, gemi dalgaya kapıldığında 'Benim kamaram güvenli, bana bir şey olmaz' demek zor. Diğer yandan borsa için en ciddi rakip olan faizdeki gerileme önemli bir beklenti oluşturdu. Piyasa bozucu bir haber akışı olmazsa iyimserliğin devamı beklenebilir. Ancak Cuma günü dış borsalardaki düşüşler BIST100 Endeksi'ndeki çıkışı sınırlayan bir gelişme olarak görüldü.

YARIN ENFLASYON AÇIKLANIYOR

Temmuz ayına ait enflasyon verileri yarın açıklanacak. TÜFE'de aylık yüzde 2.3-2.4, yıllık yüzde 34 gibi piyasa beklentileri mevcut. Haziranda aylık yüzde 1.37, yıllık yüzde 35.05 olarak açıklanmıştı. Beklentiler geçen ayın biraz üzerinde geleceği yönünde. Eğer döviz kurlarını artıracak bir gelişme olmaz ise enflasyondaki düşüş eğiliminin devamı konusunda herkes hemfikir gibi.

Diğer yandan, ABD gümrük tarifelerinin özellikle enflasyon başta olmak üzere Türkiye'ye yansımaları konusunda çok az görüş var. Tarifelerin ABD ve küresel ekonomiye bir yük getireceği konusunda kuşku yok. Bu yönde Türkiye için çok yoğun görüş ve tahmin yapılmadığı gözleniyor. Bu durum Türkiye'nin ABD ile dış ticaretinin bahse konu diğer ülkeler kadar yüksek olmaması ve yüzde 15 ile en alt grupta yer almasıyla da ilgili de olabilir.

Enflasyon TCMB faiz kararları için en önemli referanslardan biri. Ancak TCMB'nin 24 Temmuz'daki toplantı metninde; "Öncü veriler temmuz ayında aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret etmektedir" ifadeleri vardı. Bu açıdan temmuz enflasyonu konusunda çok da iyimser olmamak gerekir. Cuma günü İstanbul için Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı. Temmuzda bir önceki aya göre yüzde +2.62 (önceki: yüzde +1.77) artış var. Bu durum Türkiye için bir ölçü verebilir. Enflasyon yüksek gelse de geçici bir durum olarak görülüp piyasalara yansımaları sınırlı kalabilir.

YABANCI ALIMLARI TAM GAZ DEVAM

TCMB tarafından açıklanan yabancı işlemleri ve parasal istatistikler, yakından takip edilen verilerin başında geliyor. 25 Temmuz ile biten haftada; yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 205 milyon dolar, tahvil bonoda 271 milyon dolarlık alım yaptılar. Hisse senetlerinde beş haftadır yabancılar alıma devam ediyor. Bu sürede hisse senetlerindeki alımları 1 milyar doları geçti. Aynı periyotta tahvil bonodaki alımları ise yaklaşık 2.5 milyar dolar. Yüksek faiz nedeniyle ağırlık halen tahvil bonoda.

TCMB rezervlerinde ise toparlanma sürüyor. TCMB brüt rezervleri 3.2 milyar dolar artışla 171 milyar dolara yükselirken swap hariç net rezervler 46.7 milyar dolara ulaştı. Bir önceki hafta 44.3 milyar dolardı. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı da artmaya devam etti. 25 Temmuz haftasında 1.6 milyar dolar artışla 195 milyar dolar oldu. Tekrar 18 Nisan tarihindeki seviyelerini yakaladı. Haziran ayında 190 milyar dolara çekilmişti. Döviz mevduatında son üç haftalık artış 4.4 milyar dolar oldu.

TCMB faiz indiriminin bir miktar dövize ilginin artmasına neden olduğu anlaşılıyor. Ancak bu aşamada yoğun bir alımdan söz etmek zor. Faiz düştükçe dövize biraz kayma olabileceği beklenen bir durumdu. Dış finans çevrelerinin Türkiye'ye bakışını gösteren Türkiye'nin beş yıllık CDS priminde düşüş eğilimi devam ederken 270'li seviyelere gerilemiş durumda. Moody's'den gelen kredi not artışı da bu görünümü destekliyor.