Avrupa faiz indirimini başlattı

Avrupa Merkez Bankası (ECB) 5 yıl sonra 25 baz puan ile faiz indirim sürecini başlattı ve faizi yüzde 4.25'e çekti. Şimdi faizi gevşeterek ekonomiye bir anlamda soluk vermek amaçlanıyor. ECB'nin temmuzda faizi sabit tutacağı, eylülde tekrar indirime gidebileceği öngörüleri öne çıkmış durumda. Temkinli duruş hâlâ var. Piyasalara etkileri zayıf kalsa da öncü merkez bankalarından birinin faiz indirim sürecini başlatmış olması olumlu bir gelişme. En büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi'nde, faizdeki düşüşle sağlanacak ekonomik canlılık, Türk ekonomisine orta ve uzun dönem olumlu yansıma gösterebilir.

İÇ piyasaların görünümünde kayda değer bir değişim gözlenmiyor. Borsa İstanbul'da yabancı yatırımcılar, hisse senetlerinde satışa devam ederken yüksek faiz nedeniyle tahvil bono alımlarını sürdürdü. Ancak dış piyasalarda gündem yoğun ve önemli.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) beklendiği üzere 5 yıl sonra 25 baz puan ile faiz indirim sürecini başlattı ve faizi yüzde 4.25'e çekti. Beklenen bir gelişme olduğu için piyasalara etkisi oldukça sınırlı kaldı. Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda; "Faiz kararının toplantıdan toplantıya veri bazlı olacağı, ekonomideki yavaşlamanın enflasyon kaygılarının önüne geçtiği" vurguları önemliydi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

EURO BÖLGESİ CANLANABİLİR

Euro Bölgesi'nde son dönemde ekonomide yavaşlama ile birlikte "resesyon, işten çıkarmalar, iflas, konkordato" gibi haberleri sıklaşmıştı. Enflasyonda da yüzde 2 hedefine oldukça yaklaşılmış olunması faiz indirimleri için gerekli zemini hazırladı. Euro Bölgesi'nde yüksek faiz ve sıkı para politikası enflasyonu yüzde 10'dan yüzde 2.6'ya kadar çekti.

Uygulanan politika sonuç verdi ancak enflasyon yavaşlarken ekonomi de yavaşladı. Daha fazla sıkılaşmanın ekonomideki diğer dengeleri bozması riski belirmişti. Şimdi faizi gevşeterek ekonomiye bir anlamda soluk vermek amaçlanıyor. Ancak temmuzda Avrupa Merkez Bankası'nın faizi sabit tutacağı, eylülde tekrar indirime gidebileceği öngörüleri öne çıkmış durumda. Ayrıca bu yıl için 60 baz puanlık bir indirim beklentisi mevcut.

Christine Lagarde

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, bu konuda net bir mesaj vermedi. Toplantı günü verilere bakılacak. Bu noktada sanki sözlü yönlendirme gibi bir durum var. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, "Belirli bir faiz patikası için önceden taahhütte bulunmuyoruz. Yüksek enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedildiğini, ancak aynı zamanda enflasyonun gelecek yıla kadar çok yüksek kalmaya devam edecek olması nedeniyle bu mücadelenin henüz kazanılmadığı, enflasyon görünümü belirgin bir şekilde iyileşirken politika faizlerini gerektiği sürece yeterince kısıtlayıcı tutacağız" dedi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Temkinli duruş hâlâ var. Piyasalara etkileri zayıf kalsa da öncü merkez bankalarından birinin faiz indirim sürecini başlatmış olması olumlu bir gelişme. Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Euro Bölgesi olduğuna göre, faizdeki düşüşle sağlanacak ekonomik canlılık Türk ekonomisine orta ve uzun dönem olumlu yansıma gösterebilir.

FED'DEN FAİZ DEĞİŞİMİ BEKLENMİYOR

12 Haziran'daki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve faiz kararı önümüzdeki haftanın en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bu toplantıdan faiz değişimi beklenmiyor. Cuma günü ABD'de tarım dışı istihdam verileri açıklandı, mayısta 272 bin kişinin eklendiğini (Beklenti: 185 bin Önceki: 175 bin) duyuruldu. Fed'in faiz indirimine başlaması için öngörüler ağırlıklı olarak eylüldü. Ancak beklentileri oldukça aşan ABD istihdam verileri sonrası aralık ayı bile tartışmalı hale geldi. Hatta 2024 yılına ait faiz indirim olasılığını dahi çok azalttığı söylenebilir. Enflasyon ve istihdam verileri Fed faiz kararları için en önemli referanslar arasında yer alır.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Önümüzdeki hafta açıklanacak ABD enflasyonu (TÜFE) bu açıdan daha önemli hale geldi. Beklentiler yıllık yüzde 3.4 civarında. ABD faiz indirim konusunda Avrupa kadar rahat değil. Hem enflasyon daha yüksek hem de ekonomi daha canlı. ABD'de enflasyon (TÜFE) yüzde 3.4. Bu rakam Euro Bölgesi'nde yüzde 2.5 seviyesinde. Euro Bölgesi'nde büyüme (GSYH) yıllık bazda bu yılın ilk çeyreği için yüzde 0.4, ABD'de yüzde 1.6 olarak açıklandı.

ŞAHİN AÇIKLAMALAR DEVAM EDİYOR

ABD'de enflasyondaki düşüş durdu, ekonomi halen dirençli. Mevcut şartlarda faiz indirmek çok zorlaştı. Bu açıdan Fed faiz indirim beklentilerini sürekli öteliyor. Fed üyeleri bu yıl için faiz indiriminin zor olduğundan bahisle "şahin" açıklamalarda bulunuyor. ABD ve Almanya borsalarında ise yükseliş trendleri korunmakla birlikte ivmesi azaldı, kâr satışları görülüyor. ABD borsalarındaki yükselişte şirket bazlı hareketlerin çıkışa katkısı bariz. Ayrıca kasım ayında ABD'de seçim var. Seçim öncesi piyasanın bozulması pek beklenmiyor. Avrupa borsalarındaki çıkış nedenleri arasında faiz indirimi önemli bir yer tutuyor. Hem Avrupa hem de ABD'de mevcut faiz oranları enflasyonun üzerinde, pozitif faiz söz konusu. Her ne kadar Avrupa faiz düşürse de faiz indirimi için kullanacakları bir zemin mevcut. Aynı şeyler ABD için de geçerli. Önümüzdeki hafta Fed toplantısı dışında ABD, Çin, Almanya enflasyon verileri, Japonya ve İngiltere büyümesi (GSYH) takip edilecek.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

ALTIN GÜÇ KAYBEDİYOR

Altın fiyatlarında düşüş, güçlü gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinin ardından hızlandı. ABD tahvil faiz oranlarında yükseliş ve dolarda değer kazanımı, Euro'da zayıflama gözlendi. Altının ons fiyatı 2.300 doların üzerinde tutunamadı. Benzer şeyler iç piyasalarda gramTL altın için de söylenebilir. Dış piyasalardaki ons altın fiyatındaki düşüşe dolarTL kurundaki yatay hareket de eklenince kâr satışlarına maruz kaldı ve 2.400 TL seviyesinin altına geriledi. Teknik destek 2.368 olarak görülüyor. ABD istihdam verilerinin ardından ABD 10 yıllık bono faizi yüzde 4.43, dolar endeksi 104.80, Eurodolar paritesi 1.08 oldu.

Petrol fiyatındaki düşüş hafif tepki alımlarıyla karşılaştı. Brent petrol 79-80 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Suudi Arabistan'ın arz kesintilerinde gerekirse "esnek" olacakları açıklaması yükselişte etkili oldu. Son OPEC toplantısında, 2025 yılına kadar arz kesintilerinin uzatılması talep kaynaklı bir zayıflama beklendiği izlenimi vermiş, bu durum petrol fiyatına düşüş olarak yansımıştı.