Büyük hoca olmak maç kazandırmıyor!

Fenerbahçe, Mourinho'nun korkak futbolunun kurbanı oldu. Galatasaray'la oynuyorsun, kazanmak zorundasın, 50 bin taraftarın önündesin. Ey Mourinho, bu kadar savunma ağırlıklı oyuncu ile sahaya çıkmak da neyin nesidir Maximin olmasa, koca Fenerbahçe, Galatasaray kalesine gidemeyecek durumda. Mert Müldür-Tadic kanadı, neredeyse hiç çalışmadı. Mourinho'nun elinde İrfan Can Kahveci gibi ligimizin topa en iyi vuran, jeneriklik goller atan bir yıldızı var. Sırf Tadic'i oynatabilmek için adeta yok sayıyor İrfan Can'ı! 61 dakika Tadic'e sabreden Mourihno baktı maç elden gidiyor; Tadic'i çıkarıp İrfan Can'ı sahaya sürdü.


Galatasaray ise zorluk derecesi yüksek maçları çok iyi oynamasını biliyor. Hem de İcardi ve Kerem Aktürkoğlu olmadan Kadıköy'de ilk 45'te 2 farklı skoru yakaladı. Maçta çok akıllı bir futbol oynayan Galatasaray, Torreira'nın uzun menzilli şutunda golü buldu. Golden sonra Fenerbahçe'nin Oosterwolde ile kaçırdığı net bir pozisyon var. Muslera muazzam önledi bu pozisyonu. Galatasaray'ın ikinci golü tam derslikti. Yunus Akgün'ün ceza sahasına ortasında Osimhen, topu Mertens'in önüne indirdi. Mertens de akıl dolu bir golle skor tabelasını 2-0'a getirdi Galatasaray adına. İlk yarıda hücum yapmakta zorlanan, orta sahada üstünlüğü Galatasaray'a kaptıran bir Fenerbahçe vardı.


Mourinho, ikinci yarıya başlarken Sofyan Amrabat hamlesini yaptı ve İsmail Yüksek'i kenara aldı. Fenerbahçe, 2 farklı gerideyken, Mourinho'nun defansif bir orta saha hamlesi yapmasına anlam veremedim. Daha hücum ağırlıklı bir oyuncu sahaya sürmesi gerekirdi. Fenerbahçe, ikinci yarıya coşkulu başladı ve oyunu Galatasaray kalesine yıktı. Üst üste pozisyonlar buldu. İşte tam bu dakikalarda Galatasaray kontratağında Osimhen'in kaçırdığı bir pozisyon vardı. Fenerbahçe oyunu çok hızlandırdı ikinci yarıda. Galatasaray da bu hızlı oyuna karşılık verdi.