Barış, Alanya kalesinde altın buldu!

Galatasaray son derece kötü bir ilk yarı oynadı Alanya'da. 'Galatasaray nasıl oldu da bu kadar formsuz futbolcular topluluğuna dönüştü inanılır gibi değil' dedim içinden! Takım bütünlüğü yok. Hırs yok. Saha içi yardımlaşma yok. Son derece yavaş top çeviren Galatasaray, yine pozisyon bulmakta zorlandı. Frankowski, Yusuf'un karşısında adeta koridor oldu. Alanyaspor'un Vilhena ile attığı golde Yusuf, o kadar rahat bir çalım attı ki Frankowski'ye...
Bunun üzerine bir de Muslera'nın goldeki hatası eklenince; zaten çok kötü oynayan Galatasaray, geriye düştükten sonra telaşa kapıldı ve bildiği bütün doğruları unutan amatör bir takıma dönüştü. Telaş, panik ve çaresizlik... Oyuncuların gözlerinden okunan buydu. Okan Buruk'un hücum oyuncularının bu kadar yerini değiştirmesi aslında bir çaresizlik göstergesiydi. Oysa maça Yunus ve Mertens ile başlasa, hücumdaki bütün oyuncuların verimi artardı. Galatasaray, golden sonra topun arkasına geçip, adeta etten duvar ören Alanyaspor duvarını aşamadı ilk yarıda. İlk 45'te Galatasaray adına sahada savaşan tek futbolcu Sanchez'di. Galatasaray ilk yarıda yüzde 71 topla oynayan taraftı ama ilk bölümü yenik kapattı. O zaman bu istatistiklerin hepsini çöpe atmış oluyorsunuz! Okan hoca, 2. yarıya Yunus'u alarak başladı. Lemina'yı kenara aldı.
İkinci yarıya ön alan baskısı ile başlayan Galatasaray, Aliti'nin kendi kalesine attığı golle skoru eşitledi. Galatasaray bu golden sonra kendine geldi ve Galatasaray gibi oynamaya başladı. Ayaklarında sanki pranga varmış gibi verimsiz oynayan Barış Alper, tekrar tahrip gücü yüksek futbolunu oynamaya başladı. Barış'ın jeneriklik ortası ve Osimhen'in net kafa vuruşu ile Aslan, Alanya'da kükredi! Barış Alper'in ikinci yarıdaki müthiş futbolu galibiyeti getirdi.