"Uçan çuval" için yolun sonu!

Öğrencilik yıllarında amatör kalecilik yaptı.

Lakapı "uçan çuval"dı.

Futbolda "gelecek" göremeyince, genç yaşta Anavatan Partisi'nde siyasete atıldı.

Buranın da "çıkmaz sokak" olduğunu anlayınca önce Atatürkçü Düşünce Derneği ve ÇYDD gibi CHP'nin arka bahçesi konumundaki derneklere üye oldu.

Ardından, 2009 yerel seçimlerinde Beylikdüzü Belediye Başkan adayı olmak için CHP'ye katıldı.

Bu girişimi "aday adaylığı" ile sınırlı kalınca, bu kez biraz da "servetinin" yardımıyla CHP Merkez Yürütme Kurulu tarafından Beylikdüzü İlçe Başkanlığı'na atandı.

Dört yıl boyunca "CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı" görevini yürüten Ekrem İmamoğlu, ilk iş olarak 950 olan üye sayısını 4 bin 700'e çıkardı.

Tesadüf bu ya!..

1987'den beri İstanbul'da eğilim yoklaması yapmayan CHP'liler nedense 2014 yılında 17 ilçenin belediye başkan adayını "ön seçimle" belirleme kararı aldı.

Son anda CHP MYK üyelerinin, bazı genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin ısrarıyla önseçim listesine dâhil edilen İmamoğlu "eğilim yoklamasını" kazandı.

Bu zaferde ilçe başkanlığı döneminde CHP'ye üye yaptığı eş-dost ve hemşerilerinin büyük payı vardı.

Partiye yığdığı yandaşları sayesinde önce Beylikdüzü Belediye Başkanlığını kaptı.

AK Partili İBB yönetimi tarafından Beylikdüzü'ne yerleştirilen bankların üzerine sticker'la 'Beylikdüzü Belediyesi' yazdırmaktan başka akılda kalan bir icraatı olmadığı halde

18 Aralık 2018'de yapılan toplantı ile CHP'nin İBB adayı ilan edildi.

Bugüne kadar sahip olduğu her makam kendisine "altın tepside" sunulduğu için;

"Siyasi yaşamımda bu noktaya geleceğimi hiç hayal etmemiştim" diyerek adeta "çapsızlık beyanında" bulundu.

Ne "fikir adamı" ne de "aksiyon adamı" kumaşı olan

Üstüne bir de "babam" dediği Kemal Kılıçdaroğlu'nu deviren İmamoğlu, "hizmet" de üretemeyince, gelinen noktada bir anda "nefret objesi" haline geldi.

Ona İBB'nin kapılarını açan isismlerin başında gelen Canan Kaftancıoğlu bile "Kılıçdaroğlu olmasaydı, Ekrem İmamoğlu profilinde birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olamazdı" diyerek, İmamoğlu'na "düşük profilli" göndermesi yaptı.

Hizmetsiz geçen 5 yılın ardından şimdi ona oy veren bütün İstanbullular da "dağ fare doğurdu" görüşünde birleşiyor.

O yüzden 2019 seçimleri öncesi cami cami, iftar iftar dolaşan İmamoğlu, bırakın bizim mahallede dolaşmayı, kendi mahallesinde bile sokağa çıkamıyor.

Freud, "Hafif bir antipatiden azgın bir nefret doğar" der.

Özellikle İstanbul'da yaşayan ve İmamoğlu tarafından aldatıldığını düşünen büyük bir kitle ondan tiksinir halde geldi.

"Aramızda kalsın kazanıyoruz" diyerek 14-28 Mayıs seçimlerini manipüle eden İmamoğlu'nun arkasından şimdilerde bol bol "Aramızda kalsın gidiyor" tespitleri yapılıyor.