"Sorumsuz" bir babanın "sevimsiz" kızı!

"Sorumsuz" bir babanın "sevimsiz" kızı!

ZEKERİYA SAY

Yeşim Salkım

Bir zamanların tanınmış müzisyeni Dursun Salkım'ın kızı Hovardalıktan vazgeçmeyen babası ailesiyle ilgilenmediği için Yeşim de kolaya kaçıp babası gibi müzisyen oldu.

Henüz 20 yaşında iken ilk evliliğini yapan Yeşim Salkım, kendine, çocuğuna ve annesine bakma bahanesiyle sahneye çıktı. En büyük ideali Yunanistan'ın başkenti Atina'da bir Türk sanat müziği konseri vermek olan Yeşim'in karşısına, şöhrete kavuştuktan sonra TV kanalları, bankaları, sayısız şirketleri olan Hakan Uzan çıktı.

"Yüksek faiz" yalanıyla bir dönem Türk milletinin kanını emen ve binlerce insanın emeğine çöktükten sonra ülkeyi terk eden Hakan Uzan, "civcivim" dediği Yeşim'e, evlilikleri boyunca ultra lüks bir hayat yaşattı.

Tabii!

Yokluktan varlığa uzanan bu ışıltılı hayatın arka planında aslında yığınla pislik döndüğü, Uzan Grubu'na yönelik soruşturmalar sonrası ortalığa saçıldı. Savcılıktan çıkmayan Salkım'ın, Uzan'lara bağlı şirketlerde ele geçirildiği belirtilen bazı ünlülere ait bel altı kasetleri izlediği bir dönem çokça konuşuldu. Ardından ona ait bir ses kaydı çıktı. Ele geçirilen bol "bip"li bu kasette ise kulaklarında pırlanta küpeleri, boynunda pırlantalarla işlenmiş kolyeleri, parmağında pırlantalı yüzükleri ile göz kamaştıran "yoksul" Yeşim'in meğer Uzan ailesi tarafından hiç istenmediği ifşa oldu.

Dahası

Kocası Hakan Uzan'ı elinde tutmak için büyü yapmakla suçlandığı öğrenildi. Eski eşinin ağabeyi Cem Uzan'ın, kardeşinden ayrılması konusunda tehdide varan sözleri ve küfürleri duyanların bile yüzünü kızarttı. "Ben senden daha şeytanım unutma" diyen Cem Uzan, o rezil kasette Salkım'dan, başka birisiyle ilişkiye girerek, Hakan Uzan'ı kendisinden soğutmasını isteyecek kadar ileri gitmişti.

Derken "Uzan skandalı"ndan yorulup Paris'te yeni bir hayata başlayan Yeşim Salkım, sözde "nefsini terbiye adına" artık para biriktiren, "feministim" diyen ve hacca gitmek isteyen bir kadına dönüştüğünü açıkladı. "Artık sanatçı değil evinin kadını olacağını" ve "inançlarının kuvvetlendiğini" söyleyen Yeşim Salkım, 2005 yılındaki bir röportajında;

"Allah'a inanıyordum ama şimdi inancım çok daha kuvvetlendi. Çok dua ettim. Sadece inançlıyım demekle kalınmaması gerektiğini, bunun nasıl hayata geçirileceğini öğrendim. Kur'an okuyorum, namaz kılıyorum. Hatta bir seccade aldım. Bütün her şey bitince üzerinde şükür namazı kılacağım inşallah. Artık bütün insanlar için dua ediyorum. Allah nasip ederse 40 yaşımda hacca gideceğim" ifadelerini kullandı.

Yetmedi!..

"Hacca gittikten sonra kendimi manevi açıdan tam hazır hissedersem kapanabilirim de" demekte sakınca görmedi.

Tabii tövbe öyle kolay olmuyor Bu "antipatik" ablamızın "cek-cak'la dolu maneviyat soslu çıkışı, Şule Yüksel Şenler'in kitabından aynı adla uyarlanan "Huzur Sokağı" dizindeki "Emel" karakteriyle sınırlı kaldı. Hükümete yakın bir kanalda, "Huzur Sokağı" adlı dizide oynayan Yeşim Salkım Dizide oynadığı halde o dönem ülkeyi yangın yerine çeviren ve milli iradenin oylarıyla seçilen AK Parti iktidarını devirmeye çalışan ilk sivil darbe girişimi olan Gezi'yi desteklemeyi ihmal etmedi. 31 Mayıs 2013 gecesi attığı twitte, "Bu iş burada bitmez. Türkiye bizim İstanbul bizim" diyerek, bu ülkenin gerçek sahibi kendileri olduğunu iddia ederek, Müslümanlara "ikinci sınıf" insan muamelesi yaptı.

"İmar Bank dolandırıcılığı" davasında tedbir konulan mal varlığı listesi; "Çeşme'de 900 bin dolarlık villa, Bodrum'da 1 milyon dolarlık villa, Fethiye'de 700 bin dolarlık daire, Etiler'de 1 milyon dolarlık tripleks villa, Paris'te 1,5 milyon dolarlık daire, lüks jip, Jaguar marka otomobil, 200 bin dolarlık mücevher, 900 bin dolarlık tekne ve 4 milyon lira nakit para"