Çekirdeği stokladık, bekliyoruz!
ZEKERİYA SAY
İsmet İnönü ile Bülent Ecevit arasında adeta "baba-oğul" ilişkisi vardı.
Başörtülü birini gördüğünde "kırmızı görmüş boğaya" dönen Ecevit, İnönü karşısında saygıda kusur etmezdi.
12 Mart Muhtırası sonrası yaşanan anlaşmazlık nedeniyle ikilinin arası açıldı.
Ecevit'in parti yönetimindeki ağırlığını bertaraf etmek isteyen İnönü, 5 Mayıs 1972'de kongre kararı aldı.
Kongre'de, Ecevitçiler galip geldi.
"Manevi evladı" karşısında hezimete uğrayan İnönü, adeta "sırtından hançerlenmiş" bir vaziyette genel başkanlıktan istifa etti.
Yaşadığı hezimeti bir türlü sindiremeyen İnönü, "Ya benimsin ya kara toprağın" diyerek az daha CHP'yi kapattıracaktı.
Aynı akıbeti Ecevit de yaşadı.
Hiç çocuğu olmayan Bülent Ecevit, gençliğinde "Samba, Rock and Roll ve Twist"teki başarısı yüzünden "Dans Kralı" olarak anılan Hüsamettin Özkan'ı "manevi oğlu" olarak yanına aldı.
Her fırsatta, "Ben politikaya değil, Sayın Ecevit'e hizmet için yanında bulundum" diyen Özkan, Bülent Ecevit'in yapması gereken pek çok işi ve formaliteyi üstlenerek, "manevi babasını" büyük bir yükten kurtarıyordu.
Hatta dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlattığında, "Babama hakaret edilmiş sandım" diyerek, Sezer'le bile tartıştı.
Buna rağmen Ecevit'i bitirme operasyonunda başrolü Özkan üstlendi.
Askerin "çekilsin" talebini Ecevit'e bizzat Özkan'ın kendisi iletti.
Yetmedi..
Yanına aldığı 3 bakan ve 20 milletvekili ile DSP'den istifa ederek, Ecevit'in partisini parçalayarak, manevi babasının sonunu getirdi.
Hazırladığı "yolsuzluk" klasörleri ile Mustafa Sarıgül gibi rakiplerine koltuğu kaptırmayan Deniz Baykal, malum kaset sonrası istifa ettiğinde
Halefi Kemal Kılıçdaroğlu, önce "CHP Genel Başkanlığına aday olmadığını" söylemiş, bir hafta sonra "talibim" diyerek ağız değiştirmişti.
Dönemin CHP milletvekillerinden Yılmaz Ateş de "Bu bir iç darbedir. Sırtımızdan hançerlendik" sözleriyle, Kılıçdaroğlu'nun bu beklenmedik hamlesine sert tepki göstermişti.
Baykal'ı "arkadan hançerlediği" gerekçesiyle de Kılıçdaroğlu'na "Brütüs" benzetmesi yapılmıştı
Kemal Bey ise, "Siyaset eğer demokratik düzende yapılacaksa, 'arkadan hançerleme', 'Brütüs' benzetmelerinin doğru olduğuna inanmıyorum" diyerek, gelen eleştirileri umursamadığını söylemişti.
Fakat her CHP liderinin yaşadığı o acı kaderden kendisi de kaçamadı.
Baykal'ı "sırtından hançerleyerek" CHP'nin başına geçtiği öne sürülen Kemal Bey de tam 13 yıl boyunca oturduğu koltuğa, 4-5 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılan kurultay sırasında "sırtından" yediği "hançerle" veda etti.
Kemal Bey'in, "baba- oğul gibiyiz" dediği İmamoğlu, İBB imkânlarını seferber ederek başlattığı "değişim" rüzgârı ve delegelere dağıttığı pahalı hediyelerle "değişimi" başardı.
Kaderin cilvesine bakın ki
CHP'de "Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim" diyen birilerinin olduğunu söyleyen Ekrem İmamoğlu, gerçekten tökezledi ve onun temelini atmaya çalıştığı kirli rant imparatorluğu, daha kurulmadan çöktü.
Gücü elindeyken, şımarık bir edayla,
"'Pışık' derim ona ben. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok. Ne partili Ekrem'i yedirir, ne millet Ekrem'i yedirir. O kadar net" diye efelenen Ekrem İmamoğlu ve beslemeleri, ellerinden kaçan fırsatı ve Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan