Toplum olarak çürüyoruz, görmüyor musunuz

Uyuşturucu, hırsızlık, tefecilik, mahalle terörü, liselerde hatta ortaokullarda çığ gibi büyüyen ve kontrolden çıkma emareleri gösteren akran terörü, 14 yaşa kadar düşen cinsel ilişki yaşı ve o yaşta "senin kızın benim oğlan terörü" her tür suça bulaşan ve bundan da haz alan gangster, çete grupları ve dünyada sadece Çekoslovakya ile yarıştığımızı çıplaklık terörü…

Bizdeki çıplaklığa, Almanya'da rastlayamadım. Fransa'da rastlayamadım.

Hollanda'da, İtalya'da, İsviçre'de hiçbir Avrupa ülkesinde rastlayamadım.

Tam anlamıyla zıvanadan çıkmış durumda çıplaklık terörü!

Bildiğin terör bu, özgürlük değil!

Bilge adamlar her zaman belgedir. Ne demişti bilge adam Goethe: "En iyi köleler, kendilerini özgür zanneden kişilerdir" derken tam da bizim tersi dönmüş ahmaklarımızı mı anlatıyordu dersiniz

Yüz sene önce böyle bir manzara resmetselerdi ve burası Türkiye deselerdi, hiç kimseyi inandıramazdık!

Ama hayanın, edebin, ahlâkın en güzel örneklerini dünyaya sunan bu toplum, şu AA'n anlamıyla çürüyüp yok oluyor!

Müdahale şart!

Âcil müdahale!

Devlet, aileler, STK'lar, cemaatler, herkes üzerine düşen rolü adam gibi oynamazsa, bu pasif nihilizm, uyuşturucu konformizm ve yok edici oportünizm ile yok olacağız hep birlikte toplum olarak…

Mustafa Doğan kardeşim, konuyu sorularla o kadar nefis anlatmış ki, sizleri onun bu nefis ve sarsıcı yazısıyla baş başa bırakıyorum.


***

ACI AMA GERÇEK: ÇÜRÜYORUZ!

Eğer siyaset kurumu "Yatırım, Üretim, İstihdam, İhracat" kadar "Ahlâk ve Maneviyat" merkezli bir dönüşümü varlık nedenine dönüştürseydi toplum bu kadar bozguna uğrar mıydı

Haklı olmanın yolunu güçlü olmada arayan ve güçlü olmak için her türlü ahlaksızlığı yaşam ve düşünce biçimine dönüştüren bu yığınlar kimin eseridir

Suçu endüstriyel bir rızık kapısına dönüştüren yığınların yağmasından bu ülkeyi kimler kurtaracak

Bedeninden başka hiçbir sermayesi olmayan fahişelerin, suçluların, hırsızların ve ahlaksızların itibar gördüğü bir ülkeyi yıkıma uğramaktan alıkoyacak hiçbir ahlâkî ilke ve kutsal öğretinin olmadığı bilinmiyor mu

Yasal olanına zerre kadar itiraz etmeden "yasadışı" olduğu için soruşturma ve kovuşturmaya konu olması temin edilen "kumar/bahis" gibi cemiyeti yıkıma uğratan aşırılıkları alışkanlığa dönüştürerek normalleştiren "yasal kumar" ile neden mücadele edilmiyor

Millî Piyango gibi Şeytan'ın mâbedi olan bir kurum neden kapatılmıyor At yarışları ve futbol oyunları üzerinden oynanan kumar... Her yıl ülkeden bahis/kumar üzerinden 150 milyar dolar para çıkışı olduğu iddiası neden kimseyi tedirgin etmiyor

Bir kaç pez… (fuhşa aracılık eden, fahişe temin eden, çıkar elde etmek amacıyla fuhuş tuzağı yöneten) ile bedeninden başka hiçbir sermayesi olmayan fahişelerin bu ülkeyi aşırılıkların kutbuna dönüştürmesine neden yıllardır engel olunamadı