'Kitap'ın emriyle 'kitap' arayışı; Bir 'iç'e yolculuk: Almanya-Hollanda seyahati

Önceki hafta 5 günlük bir Avrupa Turu yaptık. Türkiye'den Muharrem Kartancı ve değerli eşi Ümmühan Hoca, Avrupa'dan MTO Avrupa temsilcimiz Nırdane Dabak Hanım kardeşimizle birlikte.

Önce Hamburg'da, ardından Hannover'de bir konferans verdim ve birkaç unutulmaz, tadına doyulmaz program yaptım. Ardından Bremen'de bir güzel kardeşimizi ziyaret ettik.

Sonra Hollanda'ya geçtik. Amsterdam da Oranje Instituut'ta MBÇ'den talebem ve bu enstitünün müdürü Ali İşlek Hoca'nın güzel ev sahipliğinde bir konferans verdim.

Her gittiğimiz yerde önce kitapçılara uğruyoruz. Bu seyahate de kitap vesilesiyle Sinan Aktürk kardeşimin özenle düzenlediği ve her yıl daha da büyüyen ve güzelleşen Frankfurt'taki kitap fuarı dolayısıyla çıkmıştık.

Her gittiğimiz şehirde kitapçıları altını üstüne getirdikten sonra şehri keşfe çıkıyoruz. Şehri ve kendimizi.

Bu seyahatimizi Samsun temsilcimiz ve MTO Yönetim ekibimizden Muharrem Kartancı Hoca'nın kaleminden aktarıyorum…

Keyifli, zihin açıcı okumalar…


BİTMEYECEK BİR YOLCULUK…

Bir iz kalsın diye … 'Kitap'ın emriyle düşmüştüm Yusuf Kaplan hocamızın izini sürmeye… Önce yakın illere sonra uzak illere ve kıtalar ötesine taşındı bu yolculuk; bir çağrı beklemeden 'Kitap'a verilen söz ile ...

Yol aldıkça; görüntüler aktıkça gönlüme 'iç'e yolculuğun derinleştiğini fark ettim.

Zikr'in ritmi ilerledikçe varılan tat gibi..

Bu yazı bir 'buluş' için şükürdür.

Kaçıncı olduğu unutulan Avrupa seferlerine dair

bir iz, gelecekte hayırla yâd edilecek

Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu (MTO) tarihinde

bir nokta da olsa not bırakma gayretidir.

Yusuf Kaplan #100KitapListesi ilk 20 kitabını okumaya başlamışken içime düşen sessiz çağrının, yola davetin sonucudur bu gitmeler; ve hocamızın kalpten kalbe akıttığı muhabbetin pekiştirdiği sürüp giden yolculuklar.

Efendimiz'in (sav) ilkelerinin uygulandığında ortaya çıkan berekettir bizim hikayemiz.. 'Efendimiz'in olduğu bir toplulukta; topluluğa katıldığında kendisini en değersiz hisseden kişi; topluluktan ayrılırken en 'değerli' kişi kendisi olduğunu düşünerek ayrılırdı.' Hocamız böyle tarif ediyordu Efendimiz'i. Hocamızın dilinden bir söz duyuldu gönüllere inşirah veren: MTO'da her talebe 'biricik'tir.

Bu usûl ile pişirdi bizleri; an be an takibiyle,

bir 'derviş' hassasiyetiyle çağırdı ''Hakikat'e.

Düştük yollara, 'gölgesinde' bir an daha bulunma;

'Hakikat' çağrısına şahit olma;

yolculuğun bereketini, salih amellerini tatma niyetiyle..


HAVAALANI SEREMONİSİ: DERGİ DÜNYASININ KEŞFİ

Yusuf Kaplan Hocamız: Tarih yazanlar; tarih yapabilir ancak. İki yüz yılı aşkın süredir Batılılar, tarihî yazıyor dolayısıyla tarih yapıyorlar, demişti.

Havaalanına varıldığında dünyaya yön veren, gündem belirleyen dergiler, gazeteler toplanır bir kuyumcu inceliğiyle.

Serzenişler, şaşırmalar, kızgınlıklar dergiler üzerinden şekillenir; havaalanında bekleme ve uçak yolculuğumuz.

Her yer mektep olur; her an bir eğitim süreci; hocamızla yapılan seyahatlerimizde..

ALMANYA'DA BİR DOST KAPISI: HAMBURG

Çok güzel bir Müslüman, derviş bakışlı, fedakar, vefakar talebe kardeşimiz İsmail'in yurdu Hamburg.

Soğuk, gri renkli bir hava ile karşıladı bizleri. Havaalanı çıkışında kardeşlerimiz ile buluşana dek sürdü bu soğukluk; sımsıcak karşılama ile dağıldı;

renkler ısındı. MTO'nun öne çıkan