Sıcak patates

Hamas'ın bir sorunu vardı...

7 Ekim'den bu yana Washington'da kazandığı savaş yoktu.

Müzakereleri İsrail bozsa... Suçlu Hamas'tı.

Süreci İsrail tıkasa... Suçlu Hamas'tı.

Ateşkesi İsrail bozsa... Evet bildiniz. Suçlu yine Hamas'tı.

*

Amerikalı yetkililer oturur anlatırdı bize.

Hamas nasıl cevap vermedi, verdiyse nasıl süreci bozdu, bozduysa da bedelini nasıl ağır ödeyecekti.

Hamas'tan yanıt gelene kadar Washington'ın söylemi dünyayı çoktan iki kez turlamış olurdu.

*

İşte pazartesi günü Trump ve Netanyahu ile Beyaz Saray'dayken ABD Başkanı'nın şu cümlesi beni işkillendirmişti...

"Hamas'la Müslüman ülkeler ilgilenecek. Eğer bunu başaramazlarsa,
o zaman İsrail'in
kesin hakkı olur ve ayrıca bizim tam desteğimizi alır."

Tamam dedim...

İş dönüp dolaşıp yine "İsrail kabul etti, Hamas yine reddetti, Gazze'de katliama devam" noktasına gelecek.

*

Cuma günü uyandım.

Haberin Devamı

Tam bizim CNN TÜRK yayınına hazırlanıyorum.

Trump'tan bildirim düştü.

"Size 55 saat mühlet" diyordu.

"Ya anlaşmayı kabul edersiniz ya da daha önce kimsenin görmediği cehennemi yaşarsınız."

"Gördün mü" demeye başladım kendi kendime.

İş tam da oraya gidiyor.

*

Sonra bir haber daha geldi...

Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aramıştı.

Hakkını verelim...

Trump, akl-ı selim ve çözüm istiyor.

Ve Türkiye'yi sürece dahil etmek istemeyen Biden'ın aksine Trump, kime ihtiyacı olduğunu iyi biliyor.

*

Hamas hiç öyle 55 saat falan beklemedi.

Hemen birkaç saat sonra cevabını verdi.

Ama ne cevap...

Devlet aklı kokan, stratejik ve tuş eden bir cevap.

"Bak gördün mü Başkanım, yine reddettiler" diye hazırda bekleyen İsrail'i mat eden bir cevap.

*

Neler vardı içinde

- Daha en başta Trump'a övgü ve teşekkür. Resmen şefin dokunuşu.

- Rehineleri teslim etme taahhüdü.

- Gücü devretme sözü.

- Filistin'in kaderini Filistinlilerin belirlemesi gerektiği vurgusu.

*

Müthiş yazılmış, diplomasi dersi verilmiş ve bu sefer golü ararken kontradan kendi kalesinde gol görülmemiş.

Tarihte ilktir herhalde.

Amerikan Başkanı kendi ağzıyla itiraf etti.

Trump'a "Hamas'ın kalıcı barışı istediğine inanıyorum" dedirtmek... Hele hele "İsrail derhal bombalamaları durdurmak zorunda" dedirtmek kolay olmadı. Ama nihayet oldu.

*

Haberin Devamı

"Sıcak patates" benzetmesi vardır Amerika'da...

Herkesin canını sıkan, sorumluluğun kendisinde kalmasını istemediği, elden ele dolaşan olaylar için kullanılır.

Hamas, kendisine kimler bu aklı verdiyse, kimler diplomasi öğrettiyse teşekkür etmeli.

Çünkü sıcak patates bu sefer Netanyahu'nun elinde kaldı.

Peki bitti mi

Asla.

Süreç daha yeni başlıyor.

İsrail, "gördün mü Başkanım... Hamas yine masayı dağıttı" diyebilmek için var gücüyle uğraşacak.

Trump ile arayı bulacak kadar mesafe kaydeden Hamas'ın... Gazzeliler özgür bir hayata kavuşana kadar tek hata yapma lüksü yok.

O devlet aklını kim veya kimler verdiyse sözünden çıkmadan devam.

AŞKI GÖRDÜ ŞİMDİTERSİNİ Mİ GÖRECEK

Haberin Devamı

Trump bu aralar barış mesaisinde rotayı Gazze'ye çevirdi ama...

Ukrayna-Rusya işini fena kafaya taktığını da unutmamak gerek.

Putin ile önce platonik, sonra öfkeli, Alaska'da aşık ve en sonunda da hüsran dolu ilerleyen macera, New York'ta yeni bir sayfa daha açmıştı.

Trump, Putin'in kanlısı Zelenski'ye cesur adam derken...

- Ukrayna'nın Rusya'yı yenebileceğini...

-Putin'in ülkesini batırdığını...

- Rusya'nın kağıttan kaplan olduğunu söyleyivermişti.

Şimdi de Washington'da şunlar konuşuluyor...