Mehmetçik'in postalı Gazze'ye değecek mi

Dörtimza...

Şarm El Şeyh'te Gazze için atılan o dört imza aynı zamanda "bu işin garantisi biziz" demekti.

Peki...

İsrail'in yıllardır kan, ölüm ve gözyaşını dindirmediği topraklarda...

Hele hele iki yıldır bariz bir soykırıma kalkıştığı bir yerde barışın garantörü olmak için ne yapmak gerekir

*

Bu sorunun cevabı da Trump'ın kendi planında saklı zaten: 15'inci madde.

Bu hafta Trump'ın Yardımcısı Vance ve Dışişleri Bakanı Rubio'nun İsrail ziyaretlerinde Mehmetçik'in Gazze'ye girip girmeyeceği mevzu ayyuka çıktı.

Netanyahu, Vance'in yanında Türk ordusunun dahli konusunda "net" görüşü olduğunu söyleyip detaya girmezken; Vance ve Rubio, İsrail'e bir şey dayatmayacaklarının sözünü verdi.

*

Hah...

İşte asıl mesele de bu.

Benim bildiklerime göre bu konuda çetin görüşmeler yapılıyor.

Haberin Devamı

İsrail tarafı, Türk askerinin Gazze'de olmasına net olarak karşı. Bunu Amerikalılara söylüyorlar.

Amerikan tarafı ise arada süreci yürütüyor. Onlar da Türklere bunu iletiyor.

Peki Washington istekli mi

Benim aldığım havaya göre evet.

Trump, bu yıl sık sık Türk ordusunun ne kadar güçlü olduğundan bahsetti. Ankara'nın Hamas üzerindeki etkisini de ekleyince Gazze'de olmasına karşı değil.

Hatta destekliyor.

*

Peki Amerikalılar...

- İlla Türk askeri de Gazze'de olsun diye sonuna kadar diretir mi

- Bu konuda Netanyahu'dan ricacı mı olur ısrarcı

Benim gördüğüm ve duyduğum şu...

- İş ya Trump'a havale edilir.

- Ya da "siz kendi aranızda çözün" noktasına getirilir.

Mesele sanki siyasi iradeye kalacak gibi.

Trump'ın Ankara ve Tel Aviv'in arasını yapması için uygun zemin var mı Ben şu an göremiyorum.

*

Velhasıl kelam...

Gazzelilerin güvenliğinden emin olmak ve garantör olarak sahada bulunmak için tarihi bir an.

Fakat iş liderler diplomasisine kalacak gibi.

Kim bilir...

Trump ve Erdoğan belki yeniden şapkadan bir tavşan daha çıkarır.
GELİYOR GELMEKTE OLAN
BAŞLARDA dünyanın radarına girmemişti.

Siz ise Ağustos ayının başlarında bu köşede okumuştunuz...

Haberin Devamı

Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun başına 50 milyon dolar ödül kondu.

O da yetmedi...

Venezuela'ya uyuşturucu kaçakçısı ülke...

Maduro'ya ise uyuşturucu kaçakçısı terörist yaftası vuruldu.

*

Hemen ardından Karayipler'de hava saldırıları başladı.

Küçük botundan teknesine hiç ayırt etmeksizin 8 hava saldırısı yapıldı.

Bu vurulanlara da terörist dendi.

Kanıt yok, mahkeme yok, yargılama yok...

Doğrudan ölüm.

*

İş bununla da sınırlı değil.

Şu an o bölgede 10 bin civarı Amerikan askeri, savaş gemileri, filolarca savaş jeti, bombardıman uçakları ve niceleri var.

Yetmedi...

Ben bu satırları yazarken ABD'nin en büyük uçak gemisi ve beraberindeki savaş gemileri de bölgeye yönlendirildi.

*

Haberin Devamı

Maduro da işin baya baya ciddileştiğini anlamış olacak ki...

"Savaşa hayır, barışa evet. Delice bir savaş olmasın lütfen" diye sesleniyor.

Ama nafile...

Trump, hem CIA'e Venezuela içinde görev yetkisi verdi hem de niyetini şöyle belli etti:

"Biz sadece insanları öldüreceğiz."

Trump'ın dişine kan değdi bir kere.

Geliyor gelmekte olan.
NEREDESİNİZ MİLEİCİLER
BİLİYORSUNUZ iki sene önce Arjantin, Javier Milei'yi devlet başkanı seçmişti.

Tuhaf hareketleri, popülist söylemleri ile bir anda ünlenmişti.

Devlet kurumlarını dağıtıp, bakanlıkları kapatıp, "elektrikli testeresiyle" sistemin köküne dalıp ülkeyi kurtaracaktı.