Epstein'in kayığı

SONUNDA Epstein belgeleri yayınlandı. Ya da bir kısmı diyelim.

Yayınlandı yayınlanmasına ama... Ortada üç sorun var:

1)-Yasanın belirlediği son tarih olan 19 Aralık'a kadar tüm belgelerin yayınlanması gerekiyordu. Trump yönetimi ne yaptı "Kusura bakmayın hepsini yetiştiremedik" dedi. Yani yine yarım yamalak bir şey çıktı ortaya.

2)-Belgeler sanki Epstein belgeleri değil de Bill Clinton belgeleri. Eski başkanın ne kadar fotoğrafı varsa doldurmuşlar.

3)-Belgeler ağır sansürlü. Evet. Mağdurları korumak için sansür yapılması hem gerekliydi hem de bekleniyordu. Ancak örneğin 119 sayfalık iddianame tutanağının 119'unun da sansürlü olması... Ya da 50 küsur sayfalık dosyanın tamamen karartılması... "Ne saklanıyor" sorularını azaltmadı... Bilakis tavan yaptırdı.

*

Haberin Devamı

Bir de benim dikkatimi çeken, "bir dakika ya n'oluyor burada" dedirten şey de şu oldu:

Belgeler "kısmen" yayınlandıktan dakikalar sonra Beyaz Saray'ın resmi hesapları, sözcüler, yetkililer tek bir ağızdan Clinton fotoğraflarına üşüştüler.

"Aaaa... Cık cık cık... Aman Tanrım... İğrenç!" gibi tavırlarla ortaya çıktılar.

Benim için işin rengi işte burada belli oldu.

Bari bu kadar kör göze parmak yapmasalardı.

*

Bir parantez de Adalet Bakanı Pam Bondi'ye...

Yılın başında "Epstein'in müşteri listesi masamda bekliyor" dedikten sonra yazın "müşteri listesi diye bir şey yok" demesi, sonrasında Epstein soruşturmasını kapatması... Ve şimdi de yasaya aykırı şekilde son tarihe kadar tüm belgeleri yayınlamaması kendisi için tehlike.

Neden mi

Çünkü Kongre üyeleri çoktan Bondi'nin yargılanmasının yolunun açıldığını söylüyor. Yasalara uymamanın bedeli ne olur Onu belki de bir sonraki yönetimde görürüz.

*

Benim duruşum belli. Clinton ise Clinton; Trump ise Trump. Başından beri dedik: Kim, hangi partiden olursa olsun, ne yaptıysa ortaya çıksın, hesabını versin.

Haberin Devamı

Ha... Çok büyük bir beklentimiz var mıydı Hayır.

Trump'ın kusursuz bir şeffaflıkla her şeyi ortaya dökeceğini bir gün bile olsun düşündüm mü Hayır.

Bu olaylar bende yine "bu işte bir bit yeniği var" hissi bıraktı.

*

Bir de izlenimimi aktarayım...

Ne yaparsa yapsın artık Amerikalıların ciddi bir bölümü de dünyanın geri kalanı da Trump'a "kesin bir şey yapmış" gözüyle bakıyor.

Bu kadar kötü yönetilen bir sürecin başka bir sonuç doğurması da beklenemezdi zaten.

Artık Epstein'in kayığına binmese de bindi derler...

KİMSE GELMESİN GELEN DE GİTSİN

TRUMP emellerini hiç gizlememişti.

Kazandığı takdirde ülkeyi son zamanların, belki de tarihin, en yabancı karşıtı ABD'si yapacaktı.

*

Haberin Devamı

Önce "antisemitizm ile mücadele" adı altında vizeleri iptal etmekle başladı. Sonra gümrük kapılarında insanları geri çevirmekle devam etti.

Baskı hızla arttı. İnsanlar sokaklardan, işyerlerinden toplandı.

Buna da "yasa dışı göçmenlerle mücadele" denirken birden yıllardır Green Card ile yaşamış kişiler de alındı.

Sonra olay "vatandaşlık belgesini" almaya gidenlere kadar uzandı.

Son günlerde ABD'ye vizesiz giren ülkelerden gelenlerin DNA'sını istemeye kadar gitti iş.

Ve iki gün önce yıllardır milyonların hayalini süsleyen Green Card çekilişi de iptal edildi.

Önümüzdeki yıl ise ABD vatandaşlığı kazanmış kişilerin üzerine gidilecek. Söylenenlere göre ayda 200 kişinin vatandaşlığı iptal edilecekmiş.

*

Haberin Devamı

Artık ABD, hayal edilen bir ülke olmak istemiyor.

Artık ABD, en parlak beyinleri çeken bir ülke olmak istemiyor.

Artık ABD... "Mümkünse kimse gelmesin; gelenler de en kısa sürede gitsin" ülkesi.

Ülkenin DNA'sıyla oynamak haklı mı haksız mı çıkaracak Trump'ı... Tarih gösterecek.

BİR CEPTEN DİĞER CEBE

TRUMP'ın gazı verip tüm dünyayı ekran başına diktiği "Ulusa Sesleniş" konuşmasından akılda kalan tek şey tüm orduya vermeyi taahhüt ettiği "