Büyülü sonuç!

Galibiyete rağmen sorulması gereken ilk soruyla başlayalım: Geçtiğimiz hafta Giresunspor karşısında alınan beraberlik sonrası Cornelius, "İlk 60 dakika bizim için boşa harcanmış oldu" açıklamasında bulunmuştu. Galatasaray ile oynanan maçın da ilk 45 dakikası Trabzonspor'a adına boşa harcanmış bir süre oldu. Şampiyonluk yarışı veren bir takımın bu kadar zamanı çöpe atacak lüksü var mı İlk yarıdaki oyunun Trabzonspor adına anlatılacak bir artısı yok gibiydi. Ne Visca, ne Bakasetas ne de Nwakaeme alması gereken sorumlulukları bu süre içerisinde almadı. Almadıkları gibi savunmaya yardım noktasında da eksik kaldılar. Bir taraftan yıldız oyuncuların formsuzluğu bir taraftan Hamsik'in eksikliği ve sakat ve cezalıların çok olduğu haftada üç yerli kuralındaki zorunluluk Trabzonspor için işlerin pek de istenildiği gibi gitmediği zaman dilimini aynı haftaya toplamış gibiydi. Yine de karşılaşmanın ikinci yarısının özellikle ilk 15 dakikasındaki değişiklikler sonrası Trabzonspor maçı çevirebilecek hatta öne geçecek fırsatları dahi yakaladı. Trabzonspor'un bu dakikalarda maçı hızlandırma denemeleri, sahada kendisinden başka hiçbir unsurun futbol oynamaya ve oynatmaya niyeti olmamasına takıldı. Oyuna adeta ilahi bir müdahale oldu, Trabzonspor'un oyunda kalma arzusu, rakibe karşı direnci, verdiği mücadele adeta büyülü bir şekilde