Her şeyi çok hızlı yaşıyoruz, çok!

Zamanın nasıl geçtiğini bilmiyoruz, neler oluyor anlayamıyoruz!

Günler mi kısaldı, yoksa biz, bilmediğimiz büyük bir yoğunluğun içindeyiz de neyin nasıl başladığını

Geliştiğini

Ve sonra da nasıl bittiğini ya da bitemediğini mi anlayamıyoruz

İyiye mi gidiyoruz kötüye mi anlayamıyoruz

Bir taraf 23 yıllık iktidarının sonunda 'Düze çıkıyoruz' dese de onların düzü ile bizim düzümüz arasında müthiş bir 'düz'lük anlayışı farkı var.

Oysa bilinen düz tek!

Evet, 30 terörist silahlarını bıraktı.

Ekrandan gördük.

Bundan sonrasında, içeride ve dışarıda PKK ve onun uzantıları silahlarını bırakacaklarmış!

Bana duy da inanma gibi geliyor ya, inşallah yanılırım!

Anladığım kadarıyla bilinen o meşhur slogan tam da bugünlerde iktidarın diline çok yakışır sanırım.

Nedir o slogan.

"Daha bu başlangıç, mücadelemiz sürecek!"

Ama iktidar öyle demeyecek tabi!

Ne diyecek

"Daha bu başlangıç, silah bırakma sürecek!"

Gerçekten sürecek mi acaba

Keşke! Hani o günleri 'Amasız, fakatsız' görsek de hep beraber derin bir nefes alsak.

Silaha yatırılacak parayı ekonomiye yatırsak da millet de biraz rahat etse.

Hikâyenin başlangıcı o kadar enteresan ki!

Sayın Bahçeli:

'Bir gece ansızın değişebiliriz' demiş olmalı ki değişti ve ne oldu nasıl olduysa önce "Terörist Başı Öcalan gelsin ve DEM gurubunda konuşsun" dedi.

Ağzımız açık kaldı.

Oysa daha dünlerde, Öcalan'a da onun terör guruplarına da lanet okuyor, 'Kökü kazınacak' diyordu.

Aynı Sayın Bahçeli, onları Meclis'e DEM grubunda konuşmaya davet bile etti.

Ve niyeyse söylemler değişti

Terörist başıydı, 'Kurucu Önder' oldu.

Olacak şey değildi bu!

Ortalık birbirine karıştı!

Çalkalandı o çalkalanma durulacaktı, zamanla da duruldu zaten.

Oysa Sayın Erdoğan, daha düne kadar:

"Hiçbir kimse bizim teröristlerle iş birliği yapacağımızı söyleyemez. Olsa olsa bu ancak CHP'nin işidir ve ancak onlar, onlarla iş birliği yapar"