Geç bunları anam babam!
Hep söylüyorum konuşmak başka, icraat başka.
Sayın Erdoğan, yaklaşık son on yılı aşkın hep güzel şeyler söylüyor.
Duyguları okşuyor.
Hayaller dağıtılıp, vaatler veriyor da nedense okşanan duygular hep inciniyor, dağıtılan hayallerle vaatler; emekli, asgari ücretli, fakir fukaraya bir türlü dokunmuyor.
Olmuyor işte başarılmak istenen bir türlü başarılamıyor.
Keşke bu zamana kadar içinde bulunulan zorluklar bu millete samimi bir şekilde anlatılmış olsaydı!
Keşke doktorlarımıza "Giderlerse gitsinler" denilmemiş olsaydı!
Keşke muhalefete 'Teröristlerle yakınlaşma' yakıştırması yaparken, bugün kendileri o yakıştırmanın içine girmemiş olsalardı, keşke!
Keşke terörist başına "Kurucu önder" diyen ortağına "Sen ne diyorsun!" diyebilmiş olsaydı mesela
Efendim, Sayın Erdoğan 'Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda:
"Yaz dönemini; muhalefetle aramızdaki farkı açmak için fırsat olarak kullanacağız. Tam kadro sahada olacağız. Biz millet için varız. Millet ne istiyorsa onu hayata geçireceğiz." demiş.
"Biz kavga edenlerden değil, kardeşlik hukukunu yüceltenlerdeniz." demiş.
"Makam ve unvan için aday olmadık" demiş.
"Halka hizmet için buradayız." demiş.
"Milletimizle aramıza mesafe koymak, duvar örmek yakışmaz" demiş.
Demiş ve ördüğü duvarların yanlış olduğunu kendisi de kabul etmiş nitekim!
Bir de "Biz () her zaman kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduk." demiş.
Doğrusu söylenenlerin hepsine de şapka çıkarıyorum.
Hepsi de iyi laflar da Sayın Erdoğan 23 yıldır iktidar bu ülkede.
Ve bugün ayrıştırılmadık kimse kalmamışken
Memleket yangın yerine dönüşmüşken
Halka hizmetten çok ızdırap, eza, ceza, cefa çektirilirken
Daha doğrusu millet her geçen gün, bir gün öncesini ararken, nasıl olacak da bu söylenenler hayata geçirilecek.
Bu söylenenlerin hayata geçirilebileceğine inanılacak.
Kaldı ki millet onu da yaptı zaten.