Vermeyi istemeseydi, istemeyi vermezdi

Vermeyi istemeseydi, istemeyi vermezdi

YÜKSEL TOKUR

Her bir insanın hayatında dünya ve ahirete dair mutlaka maddi veya manevi birçok istekleri vardır. Bu durum; zengin, fakir, büyük, küçük fark etmez.
Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de: "Bana dua edin, duanızı kabul edeyim." (Mü'min Suresi 60) buyurarak; "Vermeyi istemeseydi, istemeyi vermezdi" sözünün gerçekliğini ortaya koymuştur.
Aynı ayette: "Zira bana ibadet, yani dua etmeyi kibirlerine yediremeyenler, zelil ve rezil olarak cehenneme gireceklerdir." buyurularak duasız kalmamamız gerektiği vurgulanmıştır.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.:
"Dua ibadetin özüdür (kendisidir)"

"Acele etmediği müddetçe her birinizin duasına icâbet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: 'Ben Rabbime dua ettim, duamı kabul etmedi.' "

"Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe, duası icâbet görmeye (kabul edilmeye) devam eder."

"Allah'a dua eden herkese Allah icâbet eder. Bu icâbet ya dünyada peşin olur ya da ahirete saklanır yahut da dua ettiği miktarca günahından hafifletilmek suretiyle olur, yeter ki günah talep etmemiş veya sıla-ı rahmin kopmasını istememiş olsun ya da acele etmemiş olsun."
"Allah'a kabul edileceğini gerçekten bilerek dua ediniz. Biliniz ki Allah, kendinden gafil olan kalpten, umursamazlık ve oyun eğlence türünden yapılan duaları kabul etmez."
buyurmuştur.
Hadislerden de anlaşılacağı gibi, insan günah ve haram sayılan şeyleri istemedikçe duası kabul olunmaktadır. Şüphesiz Rabbimiz hakkımızda hayırlı olacak olanı en iyi bilendir.

Diğer tüm ibadetlerde olduğu gibi, duada da ihlas (samimiyet) çok önemlidir. Yani; dil ile isterken kalbin haberi olmalı, ne istediğinin, kimden istediğinin şuurunda olunmalıdır.
Peki, duada ses tonu nasıl olmalıdır Onu da Rabbimiz