O hırsızlara beddua etme, yargıya teslim et de görelim

O hırsızlara beddua etme, yargıya teslim et de görelim

Yüksel Tokur

Güya ülkenin köklü Ana Muhalefet Partisi. Seçmenler, hayat pahalılığı ve emekli maaşlarından dolayı iktidar partisine kızıp tepki olarak, çoğu istemeyerek de olsa CHP'ye yönelince, birçok il ve ilçede Belediye Başkanlıklarına CHP'li adaylar seçilerek oturdu.

İmar, ihale, ruhsat gibi paralı işlerin çok döndüğü Belediyelerde görevini kötüye kullanan Başkan ya da personel olduğunda rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük olayları kaçınılmaz oluyor.
Fakat yapılan her usulsüzlük ortaya çıkmasa da; suç duyurusu, itiraf, kamera ya da ses kaydı gibi durumlarda haberimiz oluyor ve yargıya intikal ediyor.
Son zamanlarda rüşvet ve yolsuzluklarla çalkalanan CHP'li Belediyelere operasyonlar yapılarak, suça karışanlar yargıya sevk ediliyor.

Bunu söylerken diğer partiler süt içinde ak kaşık demiyoruz. Elbette her partide yanlış yapan çıkabilir. Fakat, bazı partilerin ismi artık rüşvet ve yolsuzlukla anılır olmuşsa iş değişir.
Yine CHP'li Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin, "Benden iş, rant, ihale isteyen, bizim partiye yakın isimleri yemlemiyorum, yemlemediğim için de bana düşman oldular" demişti.
CHP'li Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın, Meclis üyelerini kastederek, "Yamyamları doyuramıyorum" serzenişini unutmadık..
İBB Başkanı İmamoğlu ile başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarında yaygara koparıp halkı sokağa döken, yargıya parmak sallayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "başına kaynar su dökülüp" mızrak çuvala sığmayınca lanet okumaya başladı!

Aslında; başlatılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarında İmamoğlu'na sahip çıkmayıp, "aklan da gel kardeşim" deseydi, belki adı yolsuzluğa karışıp operasyon yapılan diğer başkan ve personel cesaret bulup bu işlere tevessül etmeyeceklerdi. Kongrede kendisine destek olan İmamoğlu'na bunu söylemesini elbette beklemiyoruz!
Saadetlilerin Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde en olmadık yakıştırmayla "Mücahit Kemal" ilan ettikleri Kemal Kılıçdaroğlu bunlara göre daha mı dürüsttü de, onun için mi koltuğundan indirdiler acaba Hoş, bıyık altından gülerek