Ne istedilerse hep aldılar; ama darbeyi Erdoğan'a yaptılar!

Ne istedilerse hep aldılar; ama darbeyi Erdoğan'a yaptılar!

YÜKSEL TOKUR

Cemaat/Hizmet hareketi olarak yola çıkıp, sonunda FETÖ olarak son bulan yapının, aslında ABD tarafından kullanılan bir örgütsel yapılanmanın ortaya çıkarılmasının üzerinden dokuz yıl geçti.
Aslında kuruluşu 1960'lı yıllara dayanmasına rağmen, bu kadar uzun süre kendini çok iyi gizlemesi sıradan bir cemaatin başarabileceği bir yapılanma olamazdı.
Bir kere din maskesi her şeyi örtüyordu. Dersaneler, yurtlar, medyaları aracılığıyla kendi reklamlarını da çok iyi yapıyorlardı.
Ellerinde bulunan çok gelişmiş dinleme ve görüntüleme cihazları aracılığıyla çok zaman istedikleri şahıslara, istediklerini yaptırıyorlardı. Ki, bu teknoloji gizli örgütlerin kullandığı yöntemlerdi.
Ecevit, Demirel iktidarları döneminde de hep istediklerini elde ederek, güçlenmişlerdi. Hani;
"FETÖ'nün siyasi ayakları nerede" deyip özellikle Ak Parti'yi işaret ediyorlar ya..
Bakın, daha Ak Parti kurulmadan önce FETÖ'nün; 88 vakıf, 20 dernek, 128 özel okul, 218 şirket, 129 dersane, 500 öğrenci yurdu, 17 medya organı, televizyon, radyo, 1 banka ve 1 sigorta şirketi vardı.

Erdoğan'ın
"Ne istediniz de vermedik" sözünü ısıtıp ısıtıp ortaya sürenlerin bu geçmiş yapılanmadan haberi yok galiba!
Elbette ki, Ak Parti'nin iktidara gelmesiyle yine yapılanmalarına devam etmişlerdir. Ancak, ne zaman ki Erdoğan tehlikenin farkına vardı da şer tekerleğine çomak sokmaya başladı, işte o zaman tüm imkânlarıyla Erdoğan'a saldırmaya başladılar.
Hani, yine bazıları iktidarla cemaat arasındaki
"rant savaşı" olarak yorumluyorlar ya gelişmeleri.. İşin aslı RTE onlara "durun, yeter artık" deyip, daha fazla vermediği için bilinen operasyonları ve sonunda askeri darbe ile indirme planlarını yaptılar.
Öncesinde beddua seansları bile düzenlediler. Ancak, haksız yere yapılan beddualar sahibine geri dönerek darmadağınık oldular. Ama, RTE hâlâ dimdik ayakta. Yurtiçinde ve dışında kaçacak delik aradılar. Her zamanki gibi, üst düzeyde olanlar yurt dışına kaçtı. Kaçamayıp, bazıları da KHK ile görevden ihraç edilenleri ise kurban bıraktılar.