"Körler ülkesinde görmek hastalık sayılır"

"Körler ülkesinde görmek hastalık sayılır"

YÜKSEL TOKUR
Hemen tüm zamanlar için geçerli sayılabilecek başlıktaki bu veciz sözün sahibi Cenap Şahabettin'dir. Fakat; buradaki "körlük" fiziksel olarak gözün görmemesi olmayıp, düşünce ve eylem olarak farklı olanın kabullenilmeyip dışlanmasıdır.
Dar kalıp düşünceye sahip olup değişimi kabullenemeyen, dünyayı kendi kafasında kurguladığı düşüncelerden ibaret zanneden kişi ya da toplumlar, kendi içlerinden gerçeği görüp yakalayabilen insanları kabullenemezler. Hatta tehdit olarak görüp dışlarlar bile.

Çünkü; o kişi ya da toplumların değer yargıları, zamanla şekillenen bir bilincin ürünü olarak ortaya çıkmış ve yerleşmiştir. Bu değerler onlara göre "normal" olarak kabul edildiğinden, diğerleri "anormal" görülür.
Bunun böyle olmasının bir başka nedeni; kişinin yapı itibariyle kendine benzemeyeni en doğru işi de yapsa bile anlamakta ve kabul etmekte zorlanmasındandır.
Zira; o kişi başkalarının göremediğini görecek, sorgulayacak, gerçeği dile getirecek, yapılması gerekeni yapacaktır. Bu durum, mevcut düzenin sürmesini diğerlerine göre tehdit eder görüldüğünden sakıncalıdır!

Sonrasında da kendileri gibi görmedikleri o kişiyi "hasta, deli" ve benzer yaftalamalarla susturmaya; daha da ileri durumlarda suikastla yok etmeye çalışırlar. Dünya tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Öyle ki; koca dünyada daha birkaç kişi yaşıyorken bile, Hz. Adem'in iki oğlundan Kabil, kardeşi Habil'i çekemediği için öldürmüştür.


Galileo, "dünya dönüyor" dediği için Engizisyon Mahkemesi'nde yargılanmış, Sokrates gençleri "düşünmeye" teşvik ettiği için ölüme mahkûm edilmiştir.
Putperst bir toplum olan Arap Yarımadasında; "Elinizle yaptığınız putlara tapmayın, bir olan Allah'a inanın" çağrısıyla bizzat Allah tarafından kendilerine Peygamber olarak gönderilen Hz. Muhammed'i (s.a.s.), "şair, mecnun, sihirbaz" yaftalamalarıyla dışlamışlar, "Atalarımızın dininden dönmeyiz" demişler, yolundan döndüremeyince de öldürmeye karar vermişlerdi.

Günümüzde de bu durum çok farklı değil. İşte sadece birkaç örnek…
Tıp bilimi bu kadar geliştiği halde, milyonlarca kişinin kanser hastalığından dolayı ölmesinin önüne neden geçilemiyor "Kanser ilacını buldum" diyen bilim insanları neden susturuluyor İlaç firmalarının çok kazanması insanların ölmesinden daha mı çok önemli..
Derin devlet ve PKK ile ilgili "bilgi ve belgem var" diyen gazeteci yazar