Getirin adam gibi bir adam; kurtulun tek adamdan!
YÜKSEL TOKUR
Sultan Abdulhamid'den başlayarak bu ülke ve millete hizmet yolunda canını ortaya koymuş, vatan millet sevdalısı kaç devlet adamı geldiyse hepsine bir kulp taktılar.
Baskıcı tek parti CHP'den kurtulduktan sonra gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Adnan Menderes, hizmeti ve halka yakınlığıyla gönüllerde taht kurmuştu.
CHP iktidardan düşmenin acısını Menderes'ten çıkarmaya çalışmış ki, merhum Menderes; "Allah düşmanımı bile böyle bir muhalefetle karşılaştırmasın" demek zorunda kalmış.
Öyle ki; "Menderes yurt dışına 12 uçak dolusu altın kaçırıyor" derken, kim bilir hangi pisliklerinin üzerini örtmeye çalışıyorlardı.
Ta o zamanlardan başlayarak, günümüze kadar yalan ve iftiradan besleniyorlar; yazık ki bunu da muhalefet olma adına yapıyorlar.
Şunu da söylemekten çekinmediler: "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu!"
Yani millet; "Bizim lehimize de olsa, aleyhimize de olsa, iktidar ne yapmaya kalkışırsa engel olun, yaptırmayın" diyormuş!
Darbeci General Kenan Evren'den sonra Başbakan ve alnı secdeli ilk Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal için: "Diktatör, tek adam"..
Refah-Yol hükümetinin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a görev yaptırmamak için askeri sivili bir araya gelip, bir yılın sonunda iktidardan indirmediler miSonrasında uydurma bir dava ile mahkum etmediler mi..
Şimdi de, 2002'den bu yana halkın oylarıyla Başbakan ve Cumhurbaşkanı olan milletin hizmetkarı Recep Tayyip Erdoğan'a; "Tek adam, diktatör" diyerek saldırıyor olsalar da kervan yoluna devam ediyor.
Mutlak Monarşi, sınırsız yetki demek olan Tek adam rejimi; ya da, anayasal sınırlamalar olmaksızın mutlak güce sahip olduğu yönetim biçimi olan diktatörlük yakıştırması, anayasanın kendisine verdiği yetki çerçevesinde görevini yapmakta olan sayın Erdoğan'a uymamaktadır bilesiniz.