Emeklilerden Sayın Erdoğan'a çağrı: Başkanım sesimizi duy!

YÜKSEL TOKUR

Görmek istemeyenden daha kör kimse yoktur. Ömrü uzun olsun.. Sayın Erdoğan liderliğindeki Ak Parti, iktidara geldiği 2002 yılından bu zamana kadar gerçekten devrim sayılabilecek yeniliklere, gelişmelere, iyileştirmelere imza attı.
Yerel yönetimlerde de; CHP'nin "Heykel Belediyeciliği" anlayışıyla şehirler heykellerle donatılıp çöpler bile toplanamazken, Ak Parti "Hizmet Belediyeciliği" farkıyla vatandaşlarımızı gerçek Belediyecilikle tanıştırdı.

Erdoğan'sız Ak Parti ve Türkiye hesabı yapan iç ve dış güçler, güçlerini birleştirerek Erdoğan'ı indirme senaryoları üreterek sahneye sürdüler.
Son darbe 15 Temmuz 2016'da FETÖ eliyle vurulup emellerine ulaşacaklardı ki, o da ellerinde patladı! Sonraki yıllarda yeni formül arayışına girdiler..
İşte bu noktada Süleyman Demirel'in (rahmetli diyemeyeceğim) şu sözüne sarılıp hayallerini uygulamaya başladılar: "Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur."

Piyasalardaki Yahudi lobisi ve yerli işbirlikçiler harekete geçince, iğneden ipliğe her şeyin fiyatı kat be kat arttı. Serbest piyasa ekonomisi modeli uygulayan hükümet, bu duruma yeterince müdahale edemedi. Dolayısıyla fatura hükümete kesildi. Nasıl mı..
Yıllardır Ak Parti Belediyeciliği anlayışıyla her alanda yapılan hizmetlerle yaşanabilir bir şehir haline getirilen İstanbul; hayat pahalılığı ve emekli aylıklarına tepki olarak, boş konuşmak ve reklamdan başka icraatı olmayıp İstanbul'u soyup soğana çeviren (iddianamedeki suçlamalar) CHP'li Ekrem İmamoğlu'nu "şehremini" deyip İBB koltuğuna oturttu İstanbul halkı. Hem de iki defa.. Ak Parti'nin kalesi sayılabilecek pek çok yerde de Belediye CHP'ye geçti.
İktidarı da anlıyoruz.. Dünyanın hemen hiçbir ülkesinde emekli sayısı bu kadar fazla değil.
Bütçe dengeleri, enflasyon gibi haklı gerekçeler de mutlaka vardır.

Elbette yetkili kurumlar bunun hesabını yapıyordur; ama biz yine de hatırlatalım.. Maaşlar hesaplanırken "prim gün sayısına göre" hesaplansa kimse itiraz edemez. Emekli; "Prim günüm az olduğu için maaşım da düşük" der geçer. Yani "eşitlik" değil,