"Bir fare bir kediye dikleniyorsa, yakınlarda kaçacak bir delik vardır"

"Bir fare bir kediye dikleniyorsa, yakınlarda kaçacak bir delik vardır"

YÜKSEL TOKUR

Bir Nijerya atasözü olan başlıktaki bu veciz sözde her ne kadar fare ve kedi örnek gösterilse de, aslında insan odaklı bir benzetmedir.
Sözün açılımı şöyledir:
Bir kişi veya zayıf durumdaki tarafın, normal şartlarda meydan okuyamayacağı, sesini yükseltemeyeceği güçlü birine karşı diklenmesi durumunda; elinde bir kaçış plânı, arkasında bir destek ya da güvendiği bir güç olduğunu anlatır.
Yani; görünürdeki o cesaretin arkasında, esasen bir güvence, zor durumda kaldığında da bir "kaçış yolu" mutlaka vardır.
İki yıldır siyonist İsrail'in Gazze'deki Müslümanlara karşı başlattığı soykırım sonucunda yüz binlere varan can kaybı, viran olmuş bir koca şehir kaldı.

Bu vahşetin mimarı, neredeyse tüm dünyayı karşısına alıp diklenen İsrail'in Başbakanı Benyamin Netanyahu'dur. Siyonist ABD'nin Ortadoğu'daki ileri karakolu olan İsrail'in arkasında ABD yönetimi olmazsa, küçücük bir devlet, tüm dünya devletlerine meydan okuyabilir miydi..
En modern silahları ABD'den temin etmeseydi gücünü nereden alacaktı Öyle bir bağlantı kurulmuş ki; ABD'de hangi parti ve lider iktidara gelse, İsrail politikasında değişim olmuyor!
7 Ekim'den hemen sonra İsrail'e koşup desteğini açıklayan ABD Başkanı Bidan'dan sonra gelen Trump,
"iyi polis" rolünde güya "ateşkes anlaşması" olmasını sağladı. Yani; başlatan da bitiren de onlar..

Bu arada; İsrail'i durduracak gücün ABD olduğunu iyi bilen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da, Başkan Trump ile diyaloğunu sıcak tutarak akan kanın durmasında katkıda bulundu.
Bu arada yurt içinden bir
"diklenme" de, dün CHP'nin Meclis grup toplantısında yaşandı…
Daha önce yargıya,