Kurşun başına 4 saniye alkış

Hind Recep, Batı Şeria'da ailesiyle birlikte yaşayan 6 yaşında şirin mi şirin bir Filistinli kız çocuğuydu. Ailece bulundukları otomobillerinin yanına bir İsrail tankı yaklaştı. Aile, kulaklarının yanından geçen kurşun sesleri eşliğinde Kızılay'ı arayıp yardım istedi. Telefonu Hind Recep aldı, hattın ucundaki Kızılay görevlisine "Çok korkuyorum, beni kurtarın" diye yalvardı. Konuşmayı seri kurşun sesleri ve çığlıklar bitirdi.

Hind Recep'in cesedinden tam 335 kurşun çıktı. Yazıyla üçyüz otuzbeş... O minicik bedenin neresine sığardı ki 335 kurşun Haydi şimdi gelin de üzerinde İsrail ordusunun üniforması bulunan sapık katiller sürüsünün bu vahşetine bir isim bulun... Eminim, şeytan bile başını kaşıyordur şu anda...
Hind Recep'in hikayesini anlatan film, Venedik Film Festivali'nde 23 dakika boyunca ayakta alkışlanmış. Kurşun başına 4 saniyelik alkış...
Şu yaptığım hesabın iğrençliğine bakar mısınız Çaresizlik işte böyle bir şey. Bir gazeteci olarak orada yaşanan büyük dramı dünyanın gözüne sokabilmek için en etkileyici haberi, en şaşırtıcı başlığı bulmaya çalışıyorum. Oysa tüm gerçek ortada. Abartmama ne gerek varsa..


Sinop'taki balıklardan açıklama (!)
CHP Lideri Özgür Özel'in Sinop'ta yapılan uzun menzilli füze tatbikatları için "Füze denemelerini hep Sinop'ta yapıyorlar, balıklar korkuyor" demesine en güzel cevap, sosyal medyadaki bir paylaşımla geldi:
"Evet, testler Sinop'ta, çünkü Karadeniz'e en açık nokta, teknik takip ve altyapı yatırımı yapılmış. Ayrıca nüfus yoğunluğu en az olan yerlerden biridir.

Üstelik daha düşük hava trafiği olan sahilimiz yok ve füze güvenli şekilde denize düşüyor.
Küreselcilerin sözcülüğünü yapıp, dün İngiltere'den yardım bekleyenin bugün bu açıklamayı yapması çok normal. 3. Dünya Savaşı koptu kopacak, Türkiye, İsrail ile kapıştı kapışacak, CHP'nin derdi balıklar. Sen önce b.k götüren İzmir'in denizlerinde ölen balıklar meselesini hallet."
Bu arada Sinop'taki balıklar bir basın açıklaması yaparak (!) şöyle demişler: "Bizim kanımız bozuk mu ki, ülkemizin yaptığı füze denemelerinden rahatsız olalım.."


Futboldaki büyük fark
Köşemize düzenli katkı veren dostum Muharrem Akduman, üç önemli konuya değinmiş:
"1- Yabancı futbolcular hem işini hem de özel hayatlarını çok başarılı bir şekilde götürmekteler. İcardi ve Torreira her gün hatunlarla yatlarda günlerini gün ediyor. Magazin programları onların haberleri ile dolu ama maç günü geldi mi harikalar yaratıyorlar, hiçbir form düşüklüğü yaşamıyorlar. Oysa, bizim futbolcular, bir hatunla arkadaş olduklarında sahada, hayalet gibi gezinmekteler. İşte aramızdaki en büyük fark...