Fuhuşu savunan dizi senaristi

Sizlere bazı diziler yoluyla Türk gençliğine nasıl sabotaj yapıldığını dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Özellikle "Aile Yılı" ilan edilen bu yılda karşıma çıkan örnekler beni fazlasıyla endişelendiriyor.

Kızılcık Şerbeti'nin senaristi Merve Göntem'in bir röportajda söyledikleri ise kanımı dondurdu. Göntem; bir dijital platformda yayınlanan, senaryosunu yazdığı "Çıplak" adlı dizideki Galler'e seyahat edebilmek için eskortluk yapan Eylül karakterini şu sözlerle savundu: "Kızlar hayallerini gerçekleştirmek için kendine eğlenceli bir yol bulmuş, para karşılığı seks yapıyor, bunda ne var ki Ona bu motivasyonu ülke şartları veriyor."
Ne yazık ki milyonlarca insanın çocuklarıyla birlikte izlediği bazı diziler işte bu beyin ve ahlak yapısına sahip insanların kaleminden çıkıyor. Fuhuş yapmayı "doğal" gören ve "normal" karşılayan bu zihniyetin üretimlerinin, ülkemizin geleceği adına nasıl bir tehdit oluşturduğunu ise siz değerli okurlarımın hayal güçlerine bırakıyorum.


Çağdaş Apartmanı'ndan yeni DASK uygulaması (!)
Sosyal medyada dolaşırken bir binanın girişine asılan şu ilginç duyuru ile karşılaştım:
"Çağdaş Apartmanı bina sakinlerinin dikkatine: Binamızı her türlü kötülüklerden, doğal, afet, hırsızlık, şu soğuk kış günlerinde hastalıktan, huzursuzluktan, kavgadan, akla gelebilecek her türlü musibetten koruma amaçlı bir iyi hocayla görüştük. Hoca okuyacak. İnşallah faydasını göreceğimizden kuşkunuz olmasın. Daire başına 100 lira ödeme yapacağız hocamıza, bilgilerinize... NOT: Geçen gün rüzgar bina girişindeki sundurmayı atmıştı. Binamızda nazar olduğunu düşünüyoruz."
Tabii ki duaların gücüne ben de inanıyorum. Ama bu işin gelip de varacağı nokta konusunda bazı endişelerim var. Ya insanlar DASK'tan vazgeçip, tamamen bu yolu tercih ederse Nitekim artan araç sigortaları yüzünden KASKO yaptıranlar azalıp, güneşlikte Ayet El Kürsi bulunduranların sayısı artmıştı. Bir de bu durumu fırsata çeviren hoca görünümlü sahtekarların işi sektöre dönüştürme tehlikesi var.
Elbette duamızı da eksik etmeyelim ama önce eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım.


Madem İtalyan getirecektiniz...
Vallahi çok merak ediyorum, Fenerbahçe'ye gelen İtalyan hoca Tedesco'nun nesi İsmail Kartal'dan daha iyi
Neymiş efendim, takımda çok yabancı futbolcu olduğu için teknik direktör de yabancı olmalıymış. Yahu ligin 6'ncı haftası geldi. Tedescu daha tesislerdeki tuvaletin yerini öğrenene kadar ilk yarı bitecek. Yönetimi, futbolcuları, taraftarı, rakipleri, Türk futbolunun dinamiklerini öğrenmesi 6 ay sürer. Üstelik adamın elinde, sıkıştığı zaman arkasına sığınacağı "Bu takımı ben kurmadım ki" mazereti de var. Oysa "Med-cezir İsmail" (Üç kere gönderilip, dördüncü kez gelmeyi kabul ettiği için ona bu lâkabı ben taktım) herkesi, her şeyi tanıyor, biliyordu. Ayrıca takımın en büyük ihtiyacı "Fenerbahçelilik ruhunu" da ekibine kazandırabilirdi.