Bakmayın aslında isimlerindeki benzerliğe... Siyah ile beyaz, ateş ile su, gece ile gündüz kadar zıtlar birbirlerine. Benzer yaşlarda tanıdık onları. Eren Bülbül 15 yaşındayken, Trabzon'da emniyet görevlilerine teröristlerin yerini gösterdiği sırada şehit edildi. Eren Bigül ise İzmir'de gerçekleştirdiği kahpe saldırıyla iki polisimizi şehit etti.
Eren Bülbül'ün sitemi vardı çevresine, "Biri de çıkıp desin ya iyi ki varsın Eren ama yok işte" deyivermişti. Şehadetinin ardından hepimiz dualarla birlikte haykırdık, "İyi ki vardın Eren" diye...
Eren Bigül'ü ise 16 yaşında tanıdık. Keşke tanımasaydık... Namazında, niyazındaki ailesine "Hepiniz kafirsiniz" demişti bir seferinde. Sinsice yaklaştığı karakolda önce nöbet kulübesindeki polisi, sonra emniyet müdürünü öldürdü, hem de dom dom kurşunuyla. Eli bile titremedi, uzaktan kumanda ile yönetilen bir robot kadar ruhsuzdu. Onun da ardından bağıracağız elbette, "İyi ki çürüyorsun hapiste" diye...
Eren Bülbül sırf keyif aldığı için komşularının hayvanlarını güderdi. Eren Bigül ise daha 8 yaşındayken ağzında kuş ölüleriyle poz verirdi.
İki Eren... Biri yüreğimize kadife seren, diğeri şeytana ilham veren...
İki Eren... Biri göğüs kafesimizde şakıyan bülbül, diğeri dikenden ibaret bi gül...
"Yerli ve milli" bu demek
İsrail 6 ayda 6 ülkeyi vurdu. Filistin, Suriye, İran, Lübnan, Yemen ve Katar... Gözlerini Türkiye'ye diktikleri de artık sır değil. Yani tam bir "Susma, sustukça..." vakası.
Peki Katar'a ateşkes görüşmeleri için giden Hamas heyeti nasıl vuruldu Başkent Doha'ya kadar fark edilmeden giden ve hiçbir engellemeyle karşılaşmayan 10 İsrail uçağının attığı bombalarla...
İyi de bu Katar, milyonlarca doları bastırıp ABD'den radarlar, hava savunma sistemleri, füzeler ve savaş uçakları almamış mıydı Peki bu silahlar neden devreye girmedi
Nedeni sizce de açık değil mi..
Şimdi anladınız mı Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde başlatılan ve kısa sürede büyük başarıya ulaşan yerli ve milli silah sanayii hamlesinin önemini El silahıyla savaşa girilmeyeceğinin bundan güzel ispatı olur mu
"Bizim Çelik Kubbe, yandaşları mı koruyacak" diye saçmalayanlar, hâlâ orada mısınız
Bir de dip not: Hamas heyetinin dakika farkıyla kurtulmasını sağlayanın "MİT uyarısı" olduğu konuşuluyor Ortadoğu'da.
Bu dernekler ne iş yapar
Dernekler Kanunu'ndaki kara deliklerden faydalanan bazı uyanıklar (!) sözde dernek tabelası arkasında türlü iş çevirmekten geri durmuyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla "şüpheli" derneklerin pek çoğunda kumar oynanıyor.