Eğer 11 şehri yerle bir eden 6 Şubat'taki asrın afeti kendilerine "Süper Güç" diyen ABD ve Rusya'da yaşanmış olsaydı, depremzedeler bugün hala spor salonlarında ya da çadırlarda yaşıyor olurlardı. Nereden mi biliyorum ABD'deki Katrina kasırgasında zavallı insanları haftalarca en ilkel koşullarda bir spor salonunda yaşamaya mahkum etmişlerdi. Çoğunluğu siyahi olan o insanlar, halen derme çatma kartondan evlerde yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Ama biz ne yaptık Depremin üzerinden sadece iki yıl geçmesine rağmen ihtiyaç sahiplerinin yüzde 70'inin yani her 3 depremzededen 2'sinin kalıcı konut ihtiyacını karşıladık. Hem de en modern, en lüks evler inşa ederek kendilerine teslim ettik. Bu oran bir kaç ay içinde yüzde 100'e tamamlanacak ve dünyanın gözün önünde bir "şehircilik devrimine" imza atmış olacağız. Bugüne kadar tam 300 bin konut yapılarak vatandaşa teslim edildi. 300 bin konut... Demesi kolay da, icrası o kadar değil...
Tabii ki bugüne kadar halkına verdiği her sözü yerine getirmesiyle tanınan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olağanüstü çabası ve kararlılığı bu büyük başarıdaki en büyük etkendi. Onun talimatı ve gözetiminde çalışan Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum'u da buradan "Cumhuriyet tarihinin en başaılı bürokratı" ilan etmekte hiçbir sakınca görmüyoum. Zira "Yaparsa Murat Kurum yapar" sloganının mucidi ben değilim, bizzat halkın kendisidir. 6 Şubat'ta üç gündür kırpmadığı gözlerinin etrafındaki mor halkalarla "Merak etmeyin, daha güzelini yaparız" demişti, yaptı da...
Köy evini teslim alan bir çiftçinin söylediklerine bakar mısınız "Ben daha önce hayatımda böyle bir ev görmemiştim. Bize resmen villa verdiler, villa... Allah emeği geçen herkesten razı olsun, ayaklarına taş değdirmesin..." Siyasetin zorlu yollarını aşmak için hayır duasından daha büyük bir itici güç ve koruma kalkanı olabilir mi İşte ondan dolayıdır ki; salgınlara, afetlere, kumpaslara, darbelere, savaşlara aldırmadan yollarına devam ediyorlar.
Eylülde mega yangınlar olabilir
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş korkutucu bir uyarıda bulundu. Türkeş "Önümüzdeki ay beklenen yağışlar gelmezse bu yıl orman yangını riski eylül ayında da devam edebilir" diyerek tehlikeye dikkat çekti:
"Özellikle Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir ve Muğla'ya kadar olan bölümde yangına elverişli hava durumu tipleri önümüzdeki günlerde de etkili gözüküyor. Eylül ve ekim aylarında da normallerden daha sıcak ve yağışsız hava tahmin ediliyor. Bu da bölgede mega yangınların çıkma ihtimalini güçlendiriyor." Aman diyeyim...