Mevzuya 'köpekler de Allah'ın yarattığı bir canlı. Durduk yere öldürülmesinler' hassasiyetiyle yaklaşana sözüm yok, -ki zaten böyle bir şeye vicdanı olanın rıza göstermesi beklenmez.

Nitekim hiç kimse"Gözünüzün gördüğü bütün hayvanları öldürün"demiyor.

Vatandaşın sadece'sokakları güvenli hâle getirin'talebi var

Hükûmetin Meclis'e getirdiği düzenleme de bunu karşılamayı öngörüyor.

Bu da keyif için yapılmıyor

Sadece son iki yılda kadın, çocuk, 47 vatandaşımız sokaklardaki başıboş köpeklerin saldırısında hayatını kaybetmiş.

Kuduz ve köpeklerin yol açtığı kazalarda ölenler de buna dâhil.

Bunların dışında bir de ölümden dönenler var.

Yine son iki yılda 4.269 köpek saldırısı meydana gelmiş.

Şu rezalet tabloya rağmen birileri diyor ki'sokaklardaki köpeklere asla dokunmayın.

Kuduz olsalar bile öldürmeyin, sokaklarda insanlara ve diğer canlılara kuduz yaymaya devam etsinler'.

Hatta"Köpekler öleceğine insanlar ölsün"diye ciyaklamaktalar.

Kuş gribi olduğunda, hastalığın tespit edildiği bölgedeki bütün kanatlı hayvanlar toplanıp imha edilir.

Kimsenin bugüne kadar kümeslerden toplanan tavuklar için eylem yaptığını, bunun üzerinden iç savaş tehditleri savurduğunu görmedik.

Mevzu köpekler olunca,-hepsinin kanatlılar gibi toplanıp imha edilmesi söz konusu bile değilken-niye hopluyorlar

Bir kısmının cevabını MASAK raporu verdi.

Türkiye'de mama lobisinin finansal hacmi 460 milyar liraya yükselmiş.

Köpek eylemlerinde başı çekenler de bu lobinin iş ortakları.

Sözde hayvansever dernekleri, mama firmaları, mama ve hayvan satan petshop'lar, veterinerlik şirketleri bu 460 milyarlık ekosistemden geçinen dörtlü.

Hatta MASAK raporuna göre, o derneklerle mama firmaları arasında üyelik-yöneticilik ilişkileri de bulunuyor.

Petshop'ların bir kısmı, yine bu sözde derneklerin güdümünde.

Öyle bir sistem kurmuşlar ki, güya hayvanlar için topladıkları bağışlar da sokak hayvanları yerine bu şirketlere akıyor.

En çok bağış toplayan 21 derneğin kasasına şu son üç yılda tam 205 milyon lira girmiş.

Dahası, toplanan paraların büyük bölümünün 'mama' yerineşahsi hesaplara gittiğinibelirlemiş MASAK.

Nasıl tezgâh ama!

İşin bu kısmıyla savcılar ilgilenir ama, daha girift bir başka parçası var mevzunun.

Her zamanki gibi; 'siyasi' ayak.

İçinde sadece siyasetçiler yok elbet, taşeron örgütçüler de burada.

Onları biliyorsunuz; yeni değil, epeydir bunlarla uğraşıyoruz.

Tanıdığınız yüzler

Demokrasi derler, darbeleri savunurlar

Eşitlik derler, dindar düşmanlığını savunurlar

İnsan hakkı derler, terör örgütlerini savunurlar

Tarikat-cemaat derler, FETÖ'yü savunurlar

Özgürlük derler, faşist ideolojileri savunurlar

Çocukları sapıklardan korumaktan bahsederler, PKK'yı, LGBT'yi savunurlar

Böyle bir illet!

Şimdi de konuya vicdani hassasiyetle yaklaşan vatandaşların duygularını istismar için, köpeksever olarak çıktılar karşımıza.

Tuhaf olan, taciz ve tecavüzcülere, hadım etmekten recme (idam) kadar varan cezalar öngören şeriat hükümlerine karşı çıkan bu güruhun,"Siz önce taciz ve tecavüzcüleri öldürün"argümanına sarılması!

Sanki onu savunan varmış gibi!

Meclis'e bu yönde bir teklif getirilse, ilk karşı çıkanların yine bu ucube Batı değerleri savunucuları olacağı hiç şüphe götürmediği hâlde!

Hukuk sisteminden sosyal hayata bakışına kadar, Batı'ya deli gibi hayran, hatta emir eri gibi hizmet etmeye razı bu bukalemunların, iş saldırgan köpeklerle mücadeleye gelince Batı değerlerine burun kıvırmasına ne demeli