Tek taraflı kucaklaşma olur mu

Türkiye'nin Suriye'de iç barışı ve huzuru sağlamak için gösterdiği çabayı, hemen sınırına, kendisine tehdit olarak yerleştirilen terör örgütüne bile sergilediği sabrı görüyorsunuz.

Aynısını içeride de yapıyor, -ki, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İmralı çıkışı tam da bununla ilgiliydi.

Lakin'iç cephe'der demez önümüze konulan iki başlık var;

-Kürtlere çok eziyet edildi, haklarının verilmesi lazım.

-Aleviler çok dışlandı, yok sayıldı. Haklarının verilmesi lazım.

Suriye'ye dair söylenecek çok şey var ama, biz önce içimizdeki meseleyi konuşalım.

Tıpkı Suriye'deki gibi aramıza ayrılık tohumlarının ekildiği iki ana başlıktır bunlar.

Peki, Türkiye'de, Suriye'deki Baas'ın yaptığına benzer fay yarıklarını oluşturan kimdi

CHP'ydi, değil mi

En azından, siyasette temsil ettiği yerleşik rejim.

O zaman soralım; bir tek Kürtler ve Aleviler mi ezildi ve dışlandı bu ülkede

Kendi Baas'ını kuran CHP, çöreklendiği devlet kadrolarının gücünü kullanarak, onlara ne yaptı ise aynısını, hatta daha fazlasını milliyetçi-muhafazakâr Türklere de uygulamadı mı

İstiklal Mahkemeleri, darbeler, 28 Şubat gibi halkın iradesine ve özgürlüğüne darbevari müdahaleler...

Baas zihniyetli CHP bu zulümleri yaparken Türk-Kürt ayrımı mı gözetti

Bu darbeler ve demokrasiye müdahaleler esnasında Alevi vatandaşlar daha mı fazla zarara uğradı

Yoksa darbecilere alkış mı tuttular hatta

Cezaevlerinde sadece Kürtler mi işkence gördü ya da asıldı

Kur'ân-ı kerim okuması, başını kapatması sadece Kürtlere mi yasaklandı

Alevilerin inancını yaşaması, inandığı gibi giyinmesi mi kısıtlandı bu ülkede, yoksa Sünni dindarların mı

Bir tek Kürt vatandaşların minarelerinde mi Türkçe ezan okundu Dindarlar -başta ordu olmak üzere-devlet kadrolarından atılırken bir de etnik kimliklerine mi bakıldı

"Bu ülkeyi biz kurduk. Bizim çizdiğimiz laiklik çerçevesi içinde, nasıl istiyorsak öyle yaşayacaksınız"diye bir tek Kürtlere mi baskı yapıldı

Toplumun yüzde 80'i yıllar yılı aşağılanıp tehdit edilirken, mağdur edilenlerin yüzde kaçı Kürt ve Alevi kimliğine tekabül ediyordu

Zulüm döneminde Kürtlere dillerini konuşmalarını, Kürtçe şarkı bile dinlemelerini yasaklatan CHP zihniyeti değil miydi

Dersim'i bombalayıp Alevileri katleden de

Peki Aleviler ve Kürtler ne yaptı

Onlara özgürlük alanı açmaya çalışan sağ iktidarlarla mı yol yürüdüler, yoksa CHP'yle mi

Alevilerin her daim adresi büyük çoğunlukla o CHP olmadı mı

Aynı soruyu Kürt kökenli vatandaşlarımıza da sormak hakkımız

Özellikle de AK Parti'ye, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a darbe denemelerinin başladığı 2013'ten bu tarafa...

"Birlikte iyi salladık"kahkahaları atılırken, Kürt vatandaşların çoğunlukla oy verdiği Kandil'in partisi kiminle bu kutlamayı yapmaktaydı

Sürekli isim değiştiren partilerine"Sen niye CHP'yle iş tutuyorsun"diye soran var mı

Bunları hiçbir siyasetçi söyleyemez ama ben söylerim, çünkü küstürüp oyunuzu alamamak gibi bir derdim yok.

Erdoğan"Siyasi hayatıma da mal olsa, baldıran zehrini içeceğim"dedi, Türk milliyetçileri kaybetme pahasınaçözüm sürecinidenedi, değil mi

İstediği tek şey, Kürt vatandaşların en azından bir kısmının peşinden gittiği, en büyük zararı da kendilerinin gördüğü terör örgütüne silah bıraktırmaktı.

Netice ne oldu

Amerika kendilerine Suriye'de devlet kurduracakdiye, bilerek ve isteyerek, terör örgütünün ve bölücülüğün siyasi sözcülüğünü yapan partinin ardında hizalanmadı mı pek çoğu

CHP zihniyetinin getirdiği yasakları kaldıran Erdoğan'a dirsek gösterip, Türk Baas'ı CHP'yi ve onunla kol kola giren Kürt Baas'ını azdırmadı mı

Kandil'in partisi, kurban eti dağıtan Kürt çocuklarını İslami kimliğinden dolayı sokaklarda parçalatırken, teröristler camileri yakıp, sivilleri kalkan olarak kullanırken, çoğunluk buna gözlerini yummadı mı

Hiç değilse bunun cezasını sandıkta verebilirlerdi Yaptılar mı

Şu gün olmuş; Türkiye'nin en milliyetçi partisinin genel başkanı bile, siyasi istikbalini tehlikeye atma pahasına 'Stockholm Sendromu'na kapılıp CHP'nin ardından giden Kürtlerin gönlünü almaya çalışıyor.