Tarih tekerrür ederken

Osmanlı'ya en büyük ihaneti yapıp içeriden yıkanlar Jön Türkler, yani İttihatçılardı Amaçlarına ulaştıktan sonra resmî tarih kitaplarında Osmanlı'yı bize "düşman" gibi anlatanlar da! Geçmişte nasıl "Araplar Osmanlı'yı sattı" diyerek kendi ihanetlerini kamufle etmeye kalkışmışlarsa Şimdi de aynı ikircikli oyunu Türkiye Cumhuriyeti devletimize, Ukrayna-Rusya savaşında oynuyorlar. Bunlardan günlerdir İsmet İnönü güzellemeleri dinliyoruz ekranlarda Bir taraftan Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünün kıymetini anlatıyorlar... Öbür taraftan Meclis kürsüsünde "Rusya'ya karşı çekimser kalma değil, hemen yaptırım vaktidir" diye höykürüyorlar! Yani apaçık ülkemizi Rusya ile karşı karşıya getirmeye; yine, yeniden tamamen İngiliz siyasetinin insafına mahkûm etmeye çabalıyorlar. Günlerdir bekliyorum ki, tarihçilerimiz çıkıp şunlara bir ders versin "Yurtta sulh, cihanda sulh" iyi hoş da, bunun bir de öncesi var, desin. O noktaya gelmeden önce kumpasla içine sokulduğumuz savaşları anlatsın. Sultan Abdülhamid Han 33 yıl savaşmamak ve toprak kaybetmemek için ince bir siyaset güderken İttihat Terakki'nin 1909'da 'Koca Sultan'ı tahttan indirmesinden hemen sonra topraklarımızı paramparça eden savaşlara imparatorluğumuzu nasıl soktuklarını hafızalara kazısın. Bakın, yarın şanlı 1915 Çanakkale Zaferimizin 107'nci yıl dönümü. Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesinden hemen sonra başımıza gelenleri görüyor musunuz! 250 bin şehit verdiğimiz, bir nesli kaybettiğimiz ve "Çanakkale Geçilmez" dediğimiz bu zaferden kaç yıl sonra İngiliz donanması Boğazlardan geçerek İstanbul'u işgal etti biliyor musunuz İki yıl. Evet, sadece iki yıl sonra İttihatçılar bütün Boğazları sonuna kadar İngiliz'e açtı ve İstanbul tam 8 yıl İngiliz işgalinde kaldı. Resmî tarih kitaplarındaki iddia o ki; İngilizler "kendi adamları" olan Vahidettin Han'ı aldı ve Malta'ya götürdü(!) 1924'te imzalanan, İttihatçıların o çok kutsadığı Lozan'a kadar neler oldu peki Cevap can yakıcı O süreçte kaybettiğimiz topraklarda şimdi 64 devlet kurulu. İşte buralardan ders almak lazım ki, bugün Erdoğan'ı devirmek için her şeyi göze alanların yarın bize neye mal olacağı iyi bilinsin. Bunu anlatmak da tarihçilerimize düşüyor. Bugün de gördüğümüz şekilde Batı'ya maşa "İttihatçıların" değil, aslında İttihatçıların devirdiği Sultan Abdülhamid Han'ın gerçek manada bir barış politikası yürüttüğü iyi anlaşılmalı. Erdoğan'ın bugün güttüğü siyasetin, Sultan Abdülhamid Han'ın siyaseti ile nasıl örtüştüğü