Radar cezasını vatandaş keserse!

Bayram öncesi yine milyonlar yollara döküldü.

Sosyal medyada, 'sıkı denetim' adı altında kesilen radar cezalarına isyan yağıyor.

Özellikle 50 km hız sınırı tabelası konulan yerlerde mobil radar tuzağı kurulmuş.

Memleketine varana kadar 20 bin lira ceza yediğini söyleyenler var.

Bakın, bunun adı vatandaşa zulümdür.

Sebebini anlatacağım.

Almanya'nın yüz ölçümü Türkiye'nin yarısından bile daha az.

Peki bu ülkede kaç kilometre otoban var biliyor musunuz

13 bin 200kilometre.

Ve bunların bir kısmında hız sınırlaması dahi yok.

Türkiye'de iseilki 1973'te tamamlanan E-5 dâhilveçoğu AK Parti iktidarında yapılanlar olmak üzere, toplam otoyol uzunluğu yaklaşık3 bin 500kilometre.

Ülkemizi kuzeyden doğu-batı ekseninde bağlayan bir tane bile otoban yok.

Nüfusun büyük çoğunluğu nerede

Başta İstanbul olmak üzere, batıda

Peki bu dengesiz nüfusa sahip şehirleri, en çok göç aldıkları Karadeniz'e, Doğu'ya, İç Anadolu'nun doğuda kalan şehirlerine nasıl bağlıyoruz

İki şeritli duble yollarla...

Allah razı olsun, onu da AK Parti yaptı, Erdoğan iktidarına kadar tek şerit gidiş, tek şerit dönüş olan yollarda milyonlar heder oldu.

Türkiye'nin can damarı Bolu Dağı bile öyle değil miydi

Artan araç sayısına rağmen o yollar yapılmasa, hâlimiz ne olurdu, varın siz hesaplayın.

Şimdilik duble yollarla idare etmeye çalışsak da, bu yeterli mi

Elbette değil.

Gönül arzu ediyor ki, Almanya gibi biz de otobanlardan güvenle seyahat edebilelim gideceğimiz yere.

Şimdilik mecburi istikamet, duble yollar.

Fakat burada da vatandaşı isyan ettiren radar belası var.

Daha önceOsmancıkçokça gündem olmuştu.

Uluslararası taşımacılık güzergâhında olan yol, ilçenin tam ortasından geçirilmiş.

Ne alt geçit var, ne de bir tane üst geçit.

Devletimiz kolay çözümü bulmuş;'Buradan 50 ile geçeceksiniz'.(Tepkiler üzerine 70'e çıkarıldı.)

İddia o ki, vatandaşı canından bezdiren bu uygulamanın bir sebebi de, yola sağlı-sollu dizilen leblebiciler, çaycılarmış

Doğruysa, tin tin yol gitmekten sıkılan sürücüler bu dükkânlarda durup alışveriş yapacak, onlar da para kazanacak.

Dert gerçekten bu ise vah vah!

Duble yollarda hız sınırı110 kilometrebiliyorsunuz.

Yüzde 10 hız aşımı payıyla 121'e kadar müsaade var.

Fakat bu hızda bile gidebilmek ne mümkün

Sürekli karşınıza çıkan kavşaklarda ve yerleşim alanlarında aniden 50 kilometre hıza düşmeniz gerekiyor.

50 km neredeyse durmak demek.

Hem de adım başı

Devletimiz üst geçit, alt geçit, köprü ile tedbir almadığı için faturayı vatandaşa kesiyor,"Buradan 50 km ile geç"diyor.

Üstelik kendileri çakarlı araçlarla oradan 150 km hızla giderken!

Onlara ceza yok, vatandaşa var.

İstanbul'dan Van'a, sürekli 50 kilometreye düşerek 1.500 kilometre araç kullanacağınızı düşünün

Buna can mı dayanır

Ayrıca bunun bir de nasıl bir yorgunluğa sebep olacağını hesaplayın.

Kazalar artar mı, azalır mı sizce

Hele ki yaz sıcağında.

Şuna eminim; 110'la giderken herkes aniden 50'ye düşmeye kalksın, Türkiye'de kaza oranı en az iki katına çıkar.

Duramayanlar işte şimdi sosyal medyadan hükûmete ve İçişleri Bakanlığı'na tepki yağdırıyor.

Polisler bile bayram öncesi sürücülerden gördükleri tepkiden bıkmış,"N'olur bu isyanı duyurun, vatandaşla karşı karşıya geliyoruz"diye seslerinin bizim aracılığımızla duyurulmasını istiyor.

Üstelik bunlar henüz iyi günlerimiz

Meclis'e sunulan tasarı kabul edilirse hız sınırını 66 kilometreden fazla aşana