'Laf ola beri gele' mantığıyla bunlar söylenmez

Bir haftada ne çok şey birikti.

Cumhurbaşkanı'mızın BRICS Zirvesi seyahatine eşlik ettiğimiz için perşembe günkü yazımızı kaleme alma imkânımız olmadı.

Zirvenin Rusya'ya bağlı Tataristan özerk bölgesindeki tarihî Türk şehri Kazan'da yapılıyor olması bile bizim için başlı başına anlamlıydı.

Henüz Kazan'a hareket etmeden, Cumhurbaşkanı'mızla dönüşte yapacağımız röportajın heyecanını yaşıyor ve alacağımız cevapları merakla bekliyorduk.

Yenidoğan çetesinin bebek katliamı, FETÖ elebaşının zelil biçimde ölümü ve tabii en önemlisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı sürpriz İmralı çıkışı.

Dileriz dönüşe kadar bu gündemi boşa düşürecek bir başka gelişme yaşanmaz derken, Kazan'a vardığımızda acı haber düştü önümüze.

Hainler, savunmamızın göz bebeği TUSAŞ'a saldırmış ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şehitlerimizin olduğunu açıklamıştı.

Bu can sıkıcı hadiseyle başlayan BRICS Zirvesi'nde gazetecilerin en çok merak ettiği husus, saldırıyla nereye mesaj verildiğiydi.

Devlet Bahçeli'nin yaptığı sürpriz çağrıya mı cevaptı, NATO üyesi Türkiye'nin BRICS'le iş birliği adımına mı

Yoksa her ikisine birden mi

Resmî heyetteki üst düzey isimlerle hemen her görüşmede sorulan ilk soru bu oldu.

Elbette'manidar'zamanlamasıyla her ikisi de mümkün olsa da, ağır basan yorumlar"Bahçeli'nin mesajına yönelik"oldu.

Peki, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, salı günkü Meclis grup konuşmasında yaptığı bu çıkışı Cumhur İttifakı ortaklarının bilgisi dâhilinde mi yapmıştı

Yani, ortak bir akıl mı devredeydi, yoksa bireysel bir çıkış mıydı

Bu soruyu hangi yetkiliye sorsak renk vermemek için özel bir çaba harcadığı dikkatimizden kaçmadı.

Benzer biçimde doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu soruya muhatap olmaktan kaçındı.

Yeni dünya düzeninde yükselen ekonomilerin bir araya geldiği, hâlihazırda dünya ticaretinin beşte ikisini yapan, dünya nüfusunun yüzde 45'ine sahip olan BRICS ülkelerinin bir araya geldiği bu önemli bir zirvede Türkiye'nin de yer alıyor olmasının, kendi iç gündemimizle güme gitmesini istememekte belki haklıydılar

Ancak Türkiye kamuoyu da Cumhurbaşkanı'mızın vereceği mesajı merakla bekliyordu.

Zirvede, ev sahibi Putin başta olmak üzere, pek çok liderle önemli görüşmeler yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda yaptığımız röportajda, mesajlarını dikkatli bir dille verdi.

Elbette başlıca gündem, TUSAŞ'a yönelik alçak saldırıydı.

Erdoğan, hainlerin savunmada göz bebeğimiz olan bir kurumu hedef almasınınmanidarolduğuna dikkat çekti.

Terörle mücadeledeasla taviz olmadığını'Terörsüz Türkiye'hedefindenasla taviz olmayacağınıbelirtti.

Başta Suriye ve Irak olmak üzere, terörü'kaynağında'kurutmaya devam edeceğimizi de birkaç defa üstüne basa basa vurguladı.

Akabindeüstü kapalı biçimdeBahçeli'nin çıkışını desteklediğini düşündüğüm cümleleri sıraladı;