Kılıçlı mesajda 28 Şubat ve FETÖ izi

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde bir grup yeni teğmenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ayrılmasından hemen sonra kılıçlarını havaya kaldırarak, 15 Temmuz kalleş darbe girişiminin ardından resmî yeminden kaldırılan metni okumaları, günlerdir tartışma konusu.

300'e yakın teğmen"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk'üm diyene!"dedikten sonra,"Mustafa Kemal'in askerleriyiz"sloganları atmıştı.

Bu görüntülerin sosyal medyaya düşmesininyahut kasıtlı olarak düşürülmesinin-ardından büyük tartışma çıktı.

AK Parti içerisinde dahi birileri, tıpkı CHP gibi"Ne var bunda Hepimiz Atatürkçü değil miyiz Her Türk askeri Atatürk'ün askeridir, bunu söylemeleri de gayet doğal"diyerek, resmî teamülün dışına çıkılmasını normal karşıladı.

Tepki gösterenler ise resmî metnin dışında ikinci bir yemin edilmesini'başkaldırı mesajı'olarak görüp, atılan sloganların siyasi mesaj içerdiğini ve bütüne bakıldığında 28 Şubat'ı çağrıştıran bir durum olduğuna dikkat çekti.

Haklılık payları yok muydu

Birazdan bu metnin 28 Şubat ve FETÖ ile çarpıcı bağlantısına dikkati çekeceğim ama önce şunları hatırlamak lazım;

Başbakan Adnan Menderes'i ve bakanları asanlar, 1960'dan bu yana bütün darbe ve muhtıralara imza atanlar, hatta 15 Temmuz işgal girişimine kalkışan FETÖ'cü hainler bile "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganının ardına saklanarak kirli amaçlarını gizlememiş miydi

Metne bakınca problem görmeyebilirsiniz

Türk askerisin; elbette ülkenin toprağını, bağımsızlığını, bütünlüğünü, milletin namus ve şerefini koruyacaksın.

Ayrıca bu sadece senin görevin değil, hükûmet de, Meclis de, istihbarat teşkilatı da, polis de, yargı da, hatta gerektiğinde vatandaş da bu uğurda üzerine düşeni yapacak.

Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi.

Vatan toprağına el uzatanın karşısında elbette kılıcın keskin olacak.

Yalnız, o kılıcı bugüne kadar ordunun içindeki zıpçıktıların yaptığı darbelerdeki gibi, kendi hükûmetine ve milletine karşı değil, toprağına göz diken, seni bölmeye çalışan düşmana karşı kullanacaksın.

İnancı, etnik kökeni, mezhebi, dünya görüşü senin gibi değil diye milletin verdiği o kılıçla, kendi vatandaşını tehdit etmeyeceksin; asli işini yapacaksın.

Peki bizde bu sloganın ardına gizlenen vesayetçiler ne yaptı

Tam aksini!

CIA, MOSSAD, BND gibi yabancı istihbarat güçlerinin Türkiye şubesi gibi çalışan, âdeta düşmana aparatlık yapan darbeci hainler, amaçlarına ulaştıktan sonra da hiç utanmadan"Biz bunu İsrail adına yaptık"itiraflarında bulundu, binlerce kilometre öteden"Bizim çocuklar başardı"övgüleri aldı!

Böylesi acı tecrübelerden sonra, vesayet döneminin mesajını çağrıştıran sloganlar atan teğmenlere gereğinin yapılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü konuşmasında dikkat çeken bir cümle daha vardı.

Erdoğan"Türk Silahlı Kuvvetlerinin göğsünden imanı alırsanız geriye bir şey kalmaz"dedi.

Sahi, teamüllere aykırı yeminde siyasi mesaj olmadığını savunanlara sormak lazım; savaşta "Allah Allah" nidalarıyla düşmanın üzerine yürüyen, terörden temizledikleri dağları tekbirlerle inleten ordunun yeni neferlerinden bir kısmı da o törende kılıçlarını havaya kaldırıp tekbir getirse aynı zevat o zaman ne diyecekti

Cevabını vereyim; kıyameti koparacaklardı.

Bu kadar 'mantık' değerlendirmesinden sonra, tartışmanınsomutdetaylarına geçelim.

Yıldıray Oğur, Karar'daki dünkü köşesinde kıymetli bilgiler derlemişti.

Müyesser Yıldız'ın yazısından da alıntılar yaptığı makalede, korsan yeminle ilgili çarpıcı bilgiler alıyordu.

Oğur'un derlediği bilgilere göre, teğmenlerin kılıç çekerek ettiği o yeminin başlangıcı, tam da 28 Şubat dönemine dayanıyor.

Emekli bir orgeneral, tartışılan yemini ilk 1995 yılındaki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde,-geçen yıl emekli olan ve her nedense ismi gizlenen-okul birincisinin okuduğunu aktarıyor.

Dönemin okul komutanı Yaşar Büyükanıt metni çok beğeniyor ve her dönem birincisinin okumasını, diğer teğmenlerin de bunu tekrar etmesini istiyor.

Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı, bunun müteakip törenlerde okunması için tamim yayınlıyor.

Bakın, ne zaman oluyor bunlar

Refahyol hükûmetini tehditle iktidardan indiren, ülkeye tahminî 400 milyar dolarlık bedel ödeten, başını çekenlerin de "Biz bunu İsrail adına yaptık" itirafında bulunduğu 28 Şubat postmodern darbesi sürecinde.